Page 358 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 358

358                      69 / 18 / KEHF SURESİ
       47.  Dağları yürüteceğimiz ve senin, yeryüzünü çırılçıplak göreceğin günü,
           bir  hatırla.  Biz  onları,  mahşerde  toplarız  da;  içlerinden  hiçbirini
           bırakmayız.
       48.  Hepsi saf saf (sıra sıra), Rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, “Yemin
           olsun sizi, ilk önce yarattığımız gibi, bize geldiniz. Oysa siz; sizin için,
           hesaba çekileceğiniz bir zaman, belirlemediğimizi sanmıştınız” denir.
       49.  Kitap (Amel defterleri) ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden,
           korkuya kapılmış görürsün. “Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki; küçük
           büyük,  hiçbir  şey  bırakmadan,  hepsini  sayıp  dökmüş!”  derler.  Onlar,
           bütün  yaptıklarını,  karşılarında  bulurlar.  Senin  Rabbin,  hiç  kimseye
           zulmetmez.
       50.  (Allah’ın emri ile) Hani biz meleklere (ve cinlere), “Adem için, secde edin”
           demiştik de; İblis’ten başka, hepsi, secde etmişlerdi. İblis ise, cinlerdendi
           de; Rabbinin emrinden, dışarı çıktı. (Allah(cc) şöyle der): “Şimdi siz, beni
           bırakıp da, İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Oysa
           onlar, sizin düşmanınızdır.” Bu, zalimler için, ne kötü bir değiştirmedir!
       51.  (Allah(cc) şöyle der):  “Ben onları, ne göklerin ve yerin yaratılışına; ne de,
           kendilerinin  yaratılışına,  şahit  tutmadım.  Ben  yoldan  çıkaranları,
           (kendime,) yardımcı* edinecek değilim.”
       52.  (Ey Muhammed!) Allah’ın, “Ortaklarım olduklarını, iddia ettiğiniz, şeyleri
           çağırın”  diyeceği;  onların  da  çağıracakları;  fakat  kendilerine
           (çağırdıklarının) cevap vermeyeceği ve bizim de, aralarına bir uçurum
           koyacağımız, günü hatırla!
       53.  Suçlular,  (o  gün)  ateşi  görünce,  onun  içine  düşeceklerini,  iyice
           anlayacaklar ve ondan kurtuluş yolu da, bulamayacaklardır.
       54.  Yemin olsun biz, bu Kur’an’da; insanlar için, her türlü örneği, değişik
   353   354   355   356   357   358   359   360   361   362   363