Page 360 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 360
360 69 / 18 / KEHF SURESİ
denizde yolunu tutup, kayıp gitti.
62. Oradan uzaklaştıklarında, Musa beraberindeki gence (Yuşa’ya), “(Sabah
ile öğle arasındaki) Kuşluk yemeğimizi getir. Bu yolculuğumuzdan dolayı,
iyice yorulduk” dedi.
63. Genç, “Gördün mü! Kayaya sığındığımız sırada, balığı unutmuşum.
–Doğrusu onu, sana söylememi; bana ancak, şeytan unutturdu– Balık,
şaşılacak bir şekilde, denizde, yolunu tutup gitmişti” dedi.
64. Musa: “Aradığımız şey bu!” dedi. Bunun üzerine, tekrar izlerini takip
ederek, gerisingeri döndüler.
7
65. Derken, kullarımızdan bir kul (olan Hızır’ı) buldular ki; biz ona,
katımızdan bir rahmet vermiş; kendisine, tarafımızdan bir ilim
öğretmiştik.
66. Musa ona, “Doğruya ulaşmak için sana öğretilen (ilim)den, bana da
öğretmen şartı ile, seninle gelebilirmiyim?” dedi.
67. Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen, benimle beraberliğe, asla
sabredemezsin.”
68. “İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye, nasıl sabredebilirsin?”
69. Musa, “İnşaallah beni, sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana, karşı
gelmeyeceğim” dedi.
70. O da şöyle dedi: “O halde, eğer bana tabi olacaksan; ben sana
söylemedikçe, hiçbir şey hakkında, bana soru sormayacaksın.”
71. Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde, (adam)
gemiyi deldi. Musa, “Sen onu, içindekileri boğmak için mi deldin?
Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın.” dedi.
72. Adam, “Sen, benimle beraberliğe; asla sabredemezsin, demedim mi?”
7 . Ayette söz konusu edilen kul, çoğunluğun görüşüne göre Hızır (Yeşil Adam)’dır. Fakat Kur’an, bu
“kul”un kim olduğundan, söz etmemiştir.