Page 233 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 233

53 / 12 / YUSUF SURESİ              233
           yüklerinin içine koyun. Umulur ki, ailelerine varınca, onu anlarlar da;
           belki, yine dönüp gelirler.”
       63.  Onlar,  babalarına  döndüklerinde,  “Ey  babamız!  Bize  artık  tahıl
           verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle gönder ki, tahıl alalım.
           Onu biz, elbette koruruz” dediler.
       64.  Yakub  onlara,  “Daha  önce  kardeşi  (Yusuf)  hakkında,  size  ne  kadar
           güvendiysem; bunun (yani Bünyamin) hakkında da, size, ancak o kadar
           güvenirim!  Allah  en  iyi  koruyandır  ve  O,  merhametlilerin  en
           merhametlisidir” dedi.
       65.  Yüklerini açıp, tahıl bedellerinin kendilerine, geri verildiğini gördüler.
           “Ey  babamız!  Daha  ne  isteriz?  İşte  ödediğimiz  bedeller  de,  bize,  geri
           verilmiş. Onunla, yine ailemize yiyecek getirir, kardeşimizi korur ve bir
           deve yükü tahılıda, fazladan alırız. Çünkü, bu getirdiğimiz tahıl, azdır”
           dediler.
       66.  Babaları,  “Kuşatılıp,  çaresiz  durumda  kalmanız  hariç,  onu  bana  geri
           getireceğinize dair, Allah adına sağlam bir söz vermedikçe; onu, sizinle
           göndermeyeceğim”  dedi.  Ona  sağlam  bir  söz  verince,  “Allah,
           söylediklerimize vekildir” dedi.
       67.  Sonra  da,  “Ey  oğullarım!  Bir  kapıdan  girmeyin,  ayrı  ayrı  kapılardan
           girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi, sizden uzaklaştıramam. Hüküm
                                5
           ancak, Allah’ındır. Ben O’na, tevekkül ettim.  Tevekkül edenler de, yalnız
           O’na, tevekkül etsinler” dedi.
       68.  Babalarının emrettiği şekilde, (ayrı kapılardan) girdiklerinde (bile) bu,
           Allah’tan  gelecek  hiçbir  şeyi  onlardan  uzaklaştıracak  değildi.  Sadece
           Yakub, içindeki bir dileği, ortaya koymuş oldu. Şüphesiz o, biz kendisine




       5 .    Tevekkül, bir iş konusunda yapılması gereken her şeye başvurduktan sonra, o işin sonucunu Allah’a
         havale ederek, O’na güvenmektir.
   228   229   230   231   232   233   234   235   236   237   238