Page 237 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 237

53 / 12 / YUSUF SURESİ                237
           bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi.
       99.  (Mısır’a gidip) Yusuf’un huzuruna girdiklerinde; Yusuf, ana babasını,
           bağrına bastı ve “Allah’ın iradesi ile, güven içinde, Mısır’a girin” dedi.
       100.  Babasını ve annesini, tahtın üzerine çıkardı. (Kardeşlerinin) Hepsi, ona
           (Yusuf’a),  secde  ettiler.  Yusuf  dedi  ki: “Babacığım!  İşte bu, daha önce
           gördüğüm  rüyanın  yorumudur.  Rabbim  onu  gerçekleştirdi.  Şeytan,
           benimle,  kardeşlerimin  arasını  bozduktan  sonra;  Rabbim,  beni,
           hapishaneden  çıkararak  ve  sizi  çölden  getirerek,  bana  çok  iyilikte
           bulundu. Şüphesiz Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir.
           Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hüküm ve bilgelik sahibidir.”
       101.  “Rabbim!  Gerçekten  bana  mülk  verdin  ve  bana,  sözlerin  yorumunu
           öğrettin.  Ey  gökleri  ve  yeri  yaratan!  Dünyada  ve  ahirette,  sen,  benim
           velimsin. Benim canımı, müslüman olarak al ve beni, iyilere kat.”**
       102.  (Ey Muhammed!) İşte bu (kıssa), görünmeyen şeylerin haberlerindendir.
           Onu sana, biz, vahiy yolu ile bildiriyoruz. Yoksa onlar, tuzak kurarak,
           işlerine  karar  verdikleri  zaman;  sen  onların  (Yusuf’un  üvey
           kardeşlerinin), yanında değildin.
       103.  Sen ne kadar, şiddetle istesen de; insanların çoğu, inanacak değillerdir.
       104.  Halbuki  sen,  buna  karşılık  onlardan,  bir  ücret  de  istemiyorsun.  O
           (Kur’an), alemler için, ancak bir öğüttür.
       105.  Göklerde  ve  yerde,  nice  deliller  vardır  ki;  yanlarına  uğrarlar  da,
           onlardan yüzlerini, çevirerek geçerler.
                                     6
       106.  Onların çoğu, Allah’a, ancak ortak koşarak inanırlar.




       6 .    Birtek  ilah  olduğuna  inanmayan  kişiler,  Allah’ın  varlığına  inanmakla  birlikte,  ilah  olarak  kabul
         ettikleri  insanları  veya  diğer  şeyleri  (putlar  vb.);  Allah  ile  aralarında,  aracı  ilahlar  olarak  kabul
         ederlerdi. Allah’a, nisbet edilebilecek nitelikleri, ilah edindikleri bu şeylerde, ararlardı. (Konu ile ilgili
         olarak bakınız: Zümer suresi, ayet, 3)
   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242