Page 480 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 480
480 87 / 2 / BAKARA SURESİ
kim de, gönlünden koparak, bir iyilik yaparsa (fazladan tavaf yaparsa);
şüphesiz Allah, onu bilir, karşılığını verir.
159. İndirdiğimiz apaçık delilleri ve doğru yolu, Kitap’ta (yani Tevrat’ta)
açıklamamızdan sonra; onları gizleyenler var ya işte onlara; hem Allah
46
lanet eder, hem de bütün lanet etme konumunda olanlar, lanet eder.
160. Ancak tövbe edip, durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya
koyanlar, (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. (Allah(cc) şöyle der):
“Çünkü ben, onların tövbelerini, kabul ederim. Zira ben, tövbeleri çok
kabul edenim, çok merhamet edenim.”
161. Fakat, ayetlerimizi inkar etmiş ve sınırı aşmış olarak, ölenlere gelince; işte
Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti, onların üstünedir.
162. Onlar ebedi olarak, lanet içinde kalırlar**. Artık ne kendilerinden, azap
hafifletilir; ne de yüzlerine bakılır.
163. Sizin ilahınız, birtek ilahtır. O’ndan başka, ilah yoktur. O, çok merhamet
47
edendir; (tekrar canlanacağınız yerde de, inananları affedendir).
164. Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında; gece ile gündüzün birbiri
ardınca gelişinde; insanlara yararlı şeyler taşıyarak, denizde seyreden
gemilerde; Allah’ın gökten yağdırıp kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği
yağmurda; yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında; rüzgarları ve gökle
gidip gelme demek olan “sa’y”; Hz. İbrahim, eşi Hacer ve oğlu İsmail’e dayanan bir geleneğin,
yeniden canlandırılması olup, haccın ve umrenin vaciblerindendir. Cahiliye döneminde, Safa ve
Merve tepelerinde, putlar bulunuyor ve birtek ilaha inanmayan kişiler de, bu tepeler arasında sa’y
ediyorlardı. İslam gelince mü’minler, bu eski putperest uygulaması sebebiyle, Safa ve Merve
arasında sa’y etmekten, endişe etmişlerdi. Bu ayet, onların endişesini gidermektedir.
46 . Lanet etme konumunda olanların; Allah, melekler ve insanlar olduğu, bu surenin 161. ayeti ile, Al-i
İmran suresinin 87. ayetinde açıklanmıştır.
47 . “Çok merhamet eden” ve “tekrar canlanacağınız yerde inananları affeden” kelimelerinin anlamları
için, Fatiha suresinin ikinci ayetinin dipnotuna bakınız.