Page 138 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 138
138 45 / 20 / TA HA SURESİ
saptırdı” dedi.
86. Bunun üzerine Musa, öfke dolu ve üzgün bir halde, halkına döndü. “Ey
halkım! Rabbiniz, size, güzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan
sonra) Çok zaman mı geçti; yoksa, üzerinize Rabbinizden bir gazap
inmesini mi istedinizde, bana verdiğiniz söze uymadınız (ve buzağıya
taptınız)?” dedi.
87. Şöyle dediler: “Sana verdiğimiz sözden, kendi isteğimizle caymış değiliz.
Fakat biz, Mısır halkının mücevheratından, yüklü miktarlarda
takınmıştık. İşte onları, ateşe attık. Samiri de, aynı şekilde attı.”
8
88. Böylece (Samiri) onlar için, böğürmesi olan bir buzağı heykeli, ortaya
çıkardı. (Samiri ve adamları) “Bu, sizin de ilahınızdır; Musa’nın da,
ilahıdır. Öyle iken Musa, (ilahını burada) unuttu (da onu, Sina dağında
aramaya gitti)” dediler.
89. Onlar bu heykelin, sözlerine karşılık vermediğini, kendilerinden hiçbir
zararı uzaklaştıramayacağını ve onlara, hiçbir fayda sağlayamayacağını
görmezler mi?
90. Yemin olsun Harun, onlara, daha önce şöyle demişti: “Ey halkım! Siz
bununla, yalnızca sınav edildiniz. Doğrusu sizin Rabbiniz, ancak, çok
merhamet edendir (Allah’tır). Öyleyse, bana uyun ve emrime itaat edin.”
91. Onlar da, “Musa bize dönünceye kadar, buzağıya ibadet etmeye, devam
edeceğiz” dediler.
92, 93. Musa (Sina dağından dönünce,) şöyle dedi: “Ey Harun! Saptıklarını
gördüğün zaman, bana uymana, ne engel oldu? Yoksa emrime, karşı mı
8 . Rivayete göre İsrailoğulları, Mısır’dan çıkacakları gece, “Yarın, bizim bayramımızdır” diyerek; yerli
halktan, ödünç olarak süs eşyaları almıştı. Musa’nın, Sina dağına gidişinden sonra, Samiri, onları
ikna ederek, altınları ateşte eritmiş; kalıba dökerek, bir buzağı heykeli yapmıştı.