Page 137 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 137

45 / 20 / TA HA SURESİ                137

       75, 76. Her kim de, O’na, iyi işler yapmış bir mü’min olarak varırsa; işte onlar
           için,  en  yüksek  dereceler;  içinden  ırmaklar  akan,  içinde  ebediyyen
           kalacakları,  Adn  cennetleri  vardır.  İşte  bu,  günahlardan  temiz-
           lenenlerin, mükafatıdır.
       77.  (Firavun’un,  imana  yanaşmaması  üzerine)  Musa’ya,  “Kullarımı
           (İsrailoğullarını),  geceleyin  (Mısır’dan)  yürütüp  çıkar.  Yakalanmaktan
           korkmaksızın, endişe etmeksizin; onlara, denizde kuru bir yol aç” diye
           vahyettik.
       78.  Bunun üzerine Firavun, askerleriyle birlikte, onların peşine düştü de;
           deniz onları, görülmedik bir şekilde, kuşatıp yuttu.
       79.  Firavun, halkını saptırdı; onlara, doğru yolu göstermedi.
       80.  (Allah(cc) şöyle dedi): “Ey İsrailoğulları! Sizi, düşmanınızdan kurtardık.
           Size,  Tur’un  (Sina  dağının)  sağ  yanını  vaadettik  ve  size,  kudret  (güç)
           helvası ile bıldırcın indirdik.”
       81.  “Size, rızık olarak verdiğimiz şeylerin, temiz ve helal olanlarından yiyin.
           Bu konuda, aşırı da gitmeyin; yoksa, üzerinize gazabım iner. Gazabım da,
           kimin üzerine inerse; o muhakkak, ızdırap içinde yok olmuş demektir.”
       82.  “Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve iyi işler yapan; sonra da doğru
           yol üzerinde devam eden kimse için, son derece affediciyim.”
       83.  (Musa,  Sina  dağına  varınca):  “Ey  Musa,  seni  acele  ile,  halkından
                 7
           uzaklaştıran  nedir?” (dedi.)
       84.  Musa  şöyle  dedi: “Onlar, işte onlar, hemen arkamdalar. Rabbim! Sen,
           hoşnut olasın diye; acele ederek, sana geldim.”
       85.  Allah, “Şüphesiz biz, senden sonra, halkını sınadık; Samiri, onları







       7 .    Tefsir bilginlerinin bahsettiğine göre, Hz. Musa, Sina dağına giderken yanına, halkından seçtiği,
          bazı temsilcileri de almıştı. Yolda, bir an evvel, Rabbi ile konuşma isteğiyle acele ederek, onları geride
          bırakmıştı. Ayette, ifade edilen uzaklaşma, budur.
   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142