Page 87 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!

39 / 7 / A’RAF SURESİ 87
137. Hor görülüp ezilmekte olan halkı (İsrailoğullarını), toprağına bolluk ve
21
bereket verdiğimiz yerin (*Kudüs’ün), doğu ve batı taraflarına mirasçı
kıldık. Rabbinin, İsrailoğullarına verdiği güzel söz, onların sabretmeleri
karşılığında gerçekleşti. Firavun ve halkının yaptıklarını ve (özenle
kurup) yükselttiklerini, harabeye çevirdik (tarihe gömdük).
138. İsrailoğullarını denizden geçirdik. Derken, kendilerine ait putlara tapan,
bir halka rastladılar. İsrailoğulları, “Ey Musa! Onların, kendilerine ait
ilahları (putları) olduğu gibi; sen de, bize ait bir ilah yapsana” dediler.
Musa şöyle dedi: “Şüphesiz siz, cahillik eden bir halksınız.”
139. “Şüphesiz bunların, (din diye) içinde bulundukları şey, yok olmaya
mahkumdur. Yapmakta olduklarının hepsi batıldır.”
140. “Allah sizi, alemlere üstün kılmış iken; size, başka ilah mı araştırayım?”
141. Hani sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştık. Onlar size, en kötü işkenceyi
uyguluyorlardı. Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı.
Bunda size, Rabbiniz tarafından, büyük bir sınav vardı.
142. Musa’ya, otuz gece süre belirledik; buna, on (gece) daha kattık. Böylece,
Rabbinin belirlediği vakit, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi
Harun’a, “Halkım arasında, benim yerime geç ve yapıcı ol. Sakın,
22
bozguncuların yoluna uyma” dedi.
143. Musa belirlediğimiz yere (Sina dağına) gelip, Rabbi de onunla
konuşunca, (Musa) “Rabbim! Bana (kendini) göster, sana bakayım” dedi.
Allah da, “Sen beni (dünya hayatında) göremezsin. Fakat (şu) dağa bak,
eğer o yerinde durursa, sen de beni görebilirsin” dedi. Rabbi dağa

21 . İsra suresinin başında, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan bahsedilirken, (barekna) “çevresini mübarek
(bereketli, verimli) kıldığımız Mescid-i Aksa...” şeklinde söz edilmektedir. İsrailoğullarına miras
bırakılan yer, Kudüs’ün, doğu ve batı taraflarıdır. Araf surenin 137. ayetindeki vaad gerçekleşmiştir.
22 . Hz. Musa’nın halkı, “Ey Musa! Allah’ı apaçık görmedikçe, sana inanmayacağız” demişlerdi. (Bakınız:
Bakara suresi, ayet, 55) Bakara suresi 55. ayetin, son cümlesi, onlara bir cevap niteliğindedir.