Page 544 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!

544 89 / 3 / AL-İ İMRAN SURESİ

182. “İşte bu (azap), kendi yaptığınız (günahlar)ın karşılığıdır. Allah kullara,
asla zulmedici değildir.
183. Onlar; “Allah bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe, hiçbir
25
peygambere inanmamamızı emretti” dediler. Şunu söyle: “Benden önce
size, nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer
doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?”
184. Eğer seni yalanladılarsa; senden önce açık delilleri, bilgelik içeren
26
sayfaları ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberler de, yalanlanmıştı.
185. Her canlı, ölümü tadacaktır***. Ancak kıyamet günü, yaptıklarınızın
karşılığı, size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp,
cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı
bir yararlanmadan (metadan) başka bir şey değildir.
186. Yemin olsun, mallarınız ve canlarınız konusunda, sınava çekileceksiniz.
Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden (yani Yahudilerden,
Hristiyanlardan) ve Allah’a ortak koşanlardan, üzücü birçok söz
işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; bilin
ki bunlar, (yapmaya değer) azmi gerektiren işlerdendir.
187. Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden (Yahudilerden ve
Hristiyanlardan), “Onu (yani kitabı), mutlaka insanlara açıklayacaksınız,
onu gizlemeyeceksiniz” diye, sağlam söz almıştı. Fakat onlar, verdikleri
sözü arkalarına atıp, onu, az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu
25. Rivayete göre, eskiden bir kimse, sadaka verdiğinde, bunun kabul edilip edilmediğini anlamak için,
bir kurban keserdi. Eğer sadakası kabul edilmişse, gökten bir ateş inerek, o kurbanı yakardı. İşte bu
yöntem, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerin, peygamberliklerini ispat için, gösterdikleri
mucizelerden biri olmuştu. Medine Yahudileri buna atıfta bulunarak, Resulullah’ın, peygamber
olduğunu ispatlamasını söylediler. İsrailoğullarının peygamberleri gibi, ateşin yaktığı kurban
mucizesini, görmek istediler.
26. Ayet-i kerimenin meali, şöyle de olabilir: “Seni yalanladıkları takdirde, (bununla) senden önce açık
deliller, bilgelikli sayfalar ve ilahi kitap getiren, (diğer) peygamberler de, yalanlanmış olur.”