Page 471 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 471

87 / 2 / BAKARA SURESİ              471
           izni olmadıkça; o sihirle, hiç kimseye, zarar veremezlerdi. (Onlar böyle
           yaparak,)  Kendilerine  zarar  veren,  fayda  getirmeyen,  şeyleri
           öğreniyorlardı.  Yemin  olsun,  onu  satın  alanın*  (kötülük  yapmak  için
           sihri öğrenenin), ahirette (cennetten) bir nasibi olmadığını, biliyorlardı.
           Kendilerini, karşılığında *sattıkları şey, ne kötüdür! Keşke bilselerdi!
       103.  Eğer  onlar  iman  edip,  Allah’ın  emirlerine  karşı  gelmekten  sakınmış
           olsalardı;  Allah  katında  kazanacakları  sevap,  kendileri  için,  daha  iyi
           olacaktı. Keşke bilselerdi!
       104.  Ey  iman  edenler! “Râ’inâ (Bizi gözet)”  demeyin, “Unzurnâ (Bize bak)”
                   32
           deyin ve dinleyin.  İnkar edenler için, acıklı bir azap vardır.
       105.  Ne,  Yahudi  ve  Hristiyanlardan,  inkar  edenler;  ne  de,  Allah’a  ortak
           koşanlar; Rabbinizden size, bir iyilik gelmesini istemezler. Oysa Allah,
           rahmetini, dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf sahibidir.
       106.  Biz, herhangi bir ayetin hükmünü kaldırırsak veya onu unutturursak;
           (başka bir peygamber ile) yerine, daha iyisini veya bir benzerini getiririz.
           Allah’ın gücünün, her şeye hakkıyla yettiğini, bilmez misin?
       107.  Bilmez  misin  ki,  göklerin  ve  yerin  kontrolü,  Allah’ındır.  Sizin  için,
           Allah’tan başka, ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
       108.  Yoksa daha önce, Musa’nın sorguya çekildiği gibi; siz de, peygamberinizi,
           sorguya çekmek mi istiyorsunuz? Her kim imanı, küfürle değişirse; o


       32 .   Sahabiler;  Hz.  Muhammed’in  nasihatlerinden  daha  çok  yararlanmak  için,  ona,  “Râ’inâ”  (Bizi
          gözet)”,  diyorlardı.  Yahudiler  bu  ifadeyi,  İbranice’de  hakaret  ifade  eden,  bir  anlamda
          kullanıyorlardı.  Bir  başka  yoruma  göre;  “Râ’inâ”  kelimesini,  arapça’da  “çobanımız”  anlamına
          gelecek şekilde, “Râ’înâ” diye okuyorlardı. O sebeple ayet, mü’minlerden, “Râ’inâ” yerine; yine “Bize
          de bak”, “Bizi de gözet” anlamındaki, “Unzurnâ” ifadesini kullanmalarını istemiştir. Ayette; yanlış
          anlama  çekilebilecek  kelimeleri  kullanmaktan  sakınmanın,  adaba  uygun  olduğuna,  işaret
          edilmektedir. Konu ile ilgili olarak, ayrıca Nisa suresinin 46. ayetine bakınız.
   466   467   468   469   470   471   472   473   474   475   476