Page 466 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 466

466                                                                                87 / 2 / BAKARA SURESİ
       76.  Onlar (yani Yahudiler), iman edenlerle karşılaşınca, “İman ettik” derler.
           Birbirleriyle  baş  başa  kaldıklarında  da,  şöyle  derler:  “Rabbinizin
           huzurunda,  delil  olarak  kullanıp,  sizi  sustursunlar  diye  mi;  Allah’ın
           (Tevrat’ta) size bildirdiklerini, onlara (Müslümanlara) söylüyorsunuz? (Bu
           kadarcık şeye) Akıl erdiremiyor musunuz?”
       77.  Onlar bilmiyorlar mı ki; Allah, onların gizli tuttuklarını da bilir, açığa
           vurduklarını da (bilir).
                       25
       78.  Bunların  bir  de,  ümmi   takımı  vardır;  Kitab’ı  (Tevrat’ı)  bilmezler.
           Bildikleri  sadece,  kendilerine  anlatılan,  asılsız  kuruntulardır.  Onlar
           sadece, düşünürler.
                                  26
       79.  Vay  o  kimselere  ki,  elleriyle  Kitab’ı  yazarlar;   sonra  da  onu,  az  bir
           karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerinin
           yazdıklarından  ötürü,  onların  haline!  Vay  kazandıklarından  dolayı,
           onların haline!
       80.  Bir  de  dediler  ki:  “Bize  ateş,  sayılı  birkaç  günden  başka,  asla
           dokunmayacaktır.” Sen onlara şunu söyle: “Siz bunun için, Allah’tan, söz
           mü aldınız? -Eğer böyle ise, Allah, verdiği sözden dönmez-. Yoksa siz,
           Allah’a karşı, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”
       81.  Evet (söylüyorsunuz); kötülük işleyip, suçu benliğini kaplamış (ve hesap
           gününün  olmadığı  düşüncesinde)  olan  kimseler  var  ya;  işte  onlar,
           cehennemliklerdir. Onlar orada, ebedi kalacaklardır.

       25   Ümmi,  anadan  doğduğu  gibi  kalan;  yani,  okuma-yazma  bilmeyen  kimse  demektir.  Bir  konu
         hakkında  eğitim  almamış,  o  konuda  bilgisi  olmayan,  anlamında  da  kullanılır.  Burada,  dinleri
         konusunda, asgari düzeyde bile, bilgisi olmayanlar kastedilmiştir.
       26   Tefsir kaynaklarının aktardığına göre; Yahudi bilginleri, kendi dinlerinde bazı hükümler icat ediyor,
         birtakım hükümleri değiştiriyor ve bunları, Tevrat’a ekliyorlardı. Ayrıca yaptıkları bu müdahalenin,
         Allah katından olduğunu söylüyor, halk katında itibar kazanıp menfaat sağlıyorlardı.
         Başka bir görüşe göre ise, Yahudi bilginleri, dini konularda kitaplar yazıp; bunların, Allah katından
         gelmiş, dini gerçekleri içerdiğini söylüyor ve yazdıklarını, halka satıyorlardı.
   461   462   463   464   465   466   467   468   469   470   471