Page 292 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 292

292                        58 / 34 / SEBE’ SURESİ
       46.  (Ey Muhammed!) Şunu söyle: “Ben size, ancak, birtek şeyi öğütlüyorum.
           Allah için, (bulunduğunuz ortamdan) ikişer ikişer ve teker teker kalkıp,
                                            6
           düşünün.  Arkadaşınız  Muhammed’de,  delilikten  eser  yoktur.   O,
           şiddetli bir azaptan önce; sizin için, ancak bir uyarıcıdır.”
       47.  Şunu söyle: “Sizden, herhangi bir ücret istemişsem, o, sizin olsun. Benim
           ücretim, ancak, Allah’a aittir. O, her şeye, hakkıyla şahittir.”
       48.  Şunu  söyle:  “Şüphesiz  Rabbim,  gerçeği  ortaya koyar.  O,  görünmeyen
           şeyleri, hakkıyla bilendir.”
       49.  Şunu söyle: “Hak geldi. Artık batıl, yeni bir şey, ortaya çıkaramaz; eskiyi
           de, geri getiremez.”
       50.  Şunu  söyle:  “Ben  eğer  sapmışsam,  ancak,  kendi  aleyhime  sapmış
           olurum. Eğer doğru yola ermişsem, bu da Rabbimin, bana vahyettiği
           sayesindedir. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir; kuluna çok yakındır.”
       51.  Sen,  onları,  (cehenneme)  yakın  bir  yerden  yakalandıkları  ve  dehşete
           kapıldıkları zaman, bir görsen! Artık (onlar için), hiçbir kaçış yoktur.
       52.  (Azabı görünce,) “Ona inandık derler” ama; onlar için, artık uzak bir
                        7
           yerden (dünya hayatından)  iman elde etmek, nasıl mümkün olur?
       53.  Oysa daha önce, onu inkar etmişlerdi ve uzak bir yerden (dünyadan),
           görünmeyen şeyler hakkında, atıp tutuyorlardı.
       54.  Tıpkı daha önce, benzerlerine yapıldığı gibi; kendileriyle, arzuladıkları
           (cennet) arasına, bir engel (araf) konmuştur. Çünkü onlar, derin bir
           şüphe, içindeydiler.



       6.   Tefsir bilginlerinin, yorumları ışığında, ayet şöyle açıklanabilir: “Allah için, gösterişten ve iradenizin
         isteklerinden uzak bir şekilde, samimiyetle, birer ikişer kalkın; gerçeğe ulaşmak için, birbirinize,
         arkadaşınız  Muhammed’de,  delilik  var  mı  diye  sorun;  sonra  düşünün,  göreceksiniz  ki,  onda
         delilikten eser yoktur.”
       7 .    İman  etmenin,  gerekli  ve  geçerli  olduğu  yer,  dünya  hayatıdır.  Ayette,  imansız  olarak  ölen  bir
         kimsenin; yeniden dünya hayatına dönerek, iman etmesinin, imkansızlığı vurgulanmaktadır.
   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296   297