Page 289 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 289
58 / 34 / SEBE’ SURESİ 289
20. Şeytan, onlar (Sebe’liler) hakkındaki düşüncesini, doğru çıkardı. 4
İnananlardan bir grup dışında, hepsi ona uydular.
21. Oysa şeytanın, onlar (Sebe’liler) üzerinde, hiçbir hakimiyeti yoktu.
Ancak ahirete inananları, onun hakkında şüphe içinde bulunanlardan
(yani ahirete inanmayanlardan), ayırt edelim diye (şeytana bu fırsatı
verdik). Senin Rabbin, her şey üzerinde, hakiki bir koruyucudur.
22. (Ey Muhammed!) Şunu söyle: “Allah’ı bırakıp da, ilah saydığınız şeyleri,
çağırın. Onlar, göklerde ve yerde, zerre ağırlığında bir şeye sahip
değillerdir. Onların, yerde ve gökte, hiçbir ortaklığı yoktur. Allah’ın,
onlardan, bir yardımcısı da yoktur.
23. Allah katında; O’nun izin verdiği kimsenin, şefaati fayda verir; başka
hiç kimsenin, şefaati, fayda vermez. (Cehenneme gitmekten,
kurtulanlar) Kalplerinden korku giderilince, “Rabbiniz ne söyledi?” diye
sorarlar. Onlar da (Şefaat izni olanlar da) “Gerçeği” diye, cevap verirler.
O, yücedir, büyüktür.
24. Şunu söyle: “Size, göklerden ve yerden, kim rızık verir?” Şunu söyle:
“Allah (rızkı verir)”. “O halde ya siz, ya da biz (içimizden biri); ya doğru
yol üzerinde, ya da apaçık bir sapıklık üzerinde bulunuyor!”
25. Şunu söyle: “Bizim işlediğimiz suçlardan, siz sorumlu tutulmazsınız.
Sizin işlediklerinizden de, biz sorumlu tutulmayız.”
26. Şunu söyle: “Rabbimiz hepimizi, kıyamet günü, bir araya toplayacak;
sonra da aramızda, hak ile, hüküm verecektir. O gerçeği, apaçık ortaya
5
koyandır, hakkıyla bilendir.”
4. Allah’ın emrine karşı gelen, İblis, sapkın durumuna düşüp, Allah’ın rahmetinden, ebediyyen
uzaklaşmaya mahkum olunca; Allah’a, “Rabbim! Beni, doğru yoldan çıkarmana karşılık, yemin
olsun ki; yeryüzünde, kötülükleri, onlara güzel göstereceğim; içlerinde arındırılmış olanlar hariç,
onların hepsini, yoldan çıkaracağım.” (Hicr, 15/39–40) demişti. İşte bu ayette, o olaya atıfta
bulunularak, İblisin; anılan isteğini, Sebe’liler hakkında gerçekleştirmiş olduğuna, işaret
edilmektedir.
5 . Ayetin bu kısmı, “O, en adil, hüküm verendir” şeklinde de tercüme edilebilir.