Page 296 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 296

296                     59 / 39 / ZÜMER SURESİ
           kaynaklara ulaştırdı. Sonra onunla, renkleri çeşit çeşit, ekinler çıkarıyor.
           Sonra ekinler kuruyor da; onları, sapsarı kesilmiş görüyorsun. Sonra da
           Allah, onları, kurumuş çer çöp haline getirir. Şüphesiz ki bunda, akıl
           sahipleri için, bir öğüt vardır.
       22.  Allah’ın,  göğsünü  İslam’a  açtığı,  böylece  Rabbinden  bir  nur  üzere
           bulunan kimse; kalbi, imana kapalı, kimse; gibi midir? Allah’ın zikrine
           (Kur’an’a) karşı, kalpleri katı olanların, vay haline! İşte onlar, açık bir
           sapıklık, içindedirler.
       23.  Allah,  sözün  en  güzelini  (Kur’an’ı);  ayetleri  (güzellikte)  birbirine
           benzeyen  ve  (hükümleri,  öğütleri,  kıssaları)  tekrarlanan,  bir  kitap
           olarak  indirmiştir.  Rablerinden  korkanların  tenleri,  ondan  dolayı
           ürperir. Sonra tenleri de, kalpleri de, Allah’ın zikrine karşı yumuşar. İşte
           bu Kur’an, Allah’ın, doğru yol rehberidir. Onunla dilediğini, doğru yola
           iletir. Allah, kimi saptırırsa; artık onun için, hiçbir yol gösterici yoktur.
                                     4
       24.  Kıyamet  günü,  kötü  azaba  karşı,  yüzüyle  korunan   kimse;  (o  gün,)
           azaptan  emin  olan,  kimse;  gibi  midir?  Zalimlere,  “Kazandıklarınızı
           tadın” denir.
       25.  Onlardan  öncekiler  de,  yalanladılar;  ve  azap,  kendilerine,  farkına
           varamadıkları bir yerden geldi.
       26.  Böylece Allah, dünya hayatında onlara, aşağılanmayı tattırdı. Elbette ki
           ahiret azabı, daha büyüktür. Keşke bilselerdi!
       27.  Yemin olsun biz, bu Kur’an’da; insanlar, öğüt alsınlar diye, her türlü
           örneği verdik.
       28.  Biz onu, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye, hiçbir eğriliği


       4 .    Ayette, azaba uğrayacak olanların; azaptan sakınma konusunda, çaresiz kalacağı, anlatılmaktadır.
         Bir tehlikeyle, karşı karşıya kalan insan; her şeyden evvel, tüm imkanlarıyla, yüzünü sakınır. Yüzünü
         sakınmayacak bir duruma gelmişse, çaresi tükenmiş demektir. Ahirette azaba uğrayacak kimsenin,
         öncelikle  koruyacağı  yüzünü,  korunma  aracı  olarak  kullanacak  olması;  onun,  tüm  çarelerinin,
          tükenmiş olacağını ifade etmektedir.
   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300   301