Page 288 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 288

288                           58 / 34 / SEBE’ SURESİ
                     1
       15.  Yemin  olsun,  Sebe’   halkı  için,  kendi  yurtlarında,  bir  ibret  vardı:
           (Adhana ırmağı üzerinde) Biri sağda, biri solda, iki bahçe bulunuyordu.
           Onlara şöyle denilmişti: “Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na şükredin.
           Beldeniz, güzel bir belde; Rabbiniz de, çok bağışlayıcı, bir Rabdir.”
                                     2
       16.  Fakat onlar, yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine, Arim  selini gönderdik.
           (M.S. ~ 540) Onların bahçelerini, ekşi meyveli, acı ılgın* ağaçları ve
           biraz da sedir ağacı bulunan, çorak iki bahçeye çevirdik.
       17.  Nimetlere  karşı,  nankörlük  etmeleri  sebebiyle,  onları,  işte  böyle
           cezalandırdık. Biz (bu şekilde) ancak, nankörleri cezalandırırız.
       18.  Sebe’  halkı  ile,  bereketlendirdiğimiz  kentler  arasına,  (her  biri
           diğerinden)  görülen,  kentler  oluşturduk.  Oralarda,  gidiş-gelişi
           belirledik (seyahati kolaylaştırdık) ve onlara da, şöyle dedik: “Oralarda,
           gece gündüz, güvenlik içinde dolaşın.”
       19.  Onlar ise, “Ey Rabbimiz! Yolculuk ettiğimiz yerlerin, arasını uzaklaştır”   3
           dediler  ve  kendilerine  zulmettiler.  Biz  de  onları,  ibret  kıssalarına
           çevirdik  ve  kendilerini,  darmadağın  ettik.  Şüphesiz  ki  bunda,  çok
           sabreden, çok şükreden herkes için, alınacak dersler vardır.





       1.   Sebe’, Yemen’de bulunan bir bölgenin, tarihteki adıdır. Verimli topraklara sahip, bu bölgede yaşayan
         halk, oldukça zengin ve refah içinde, bir hayat yaşamakta idi. Göz alıcı bağları ve bahçeleri vardı.
         Yağmur  sularını,  yaptıkları  barajlarda  toplayarak,  sulamada  kullanıyorlardı.  Zamanla,  doğru
          yoldan saptılar. Hak dinden, yüz çevirdiler. Allah Teala da, üzerlerine “Arim” selini göndererek,
         onları cezalandırdı; böylece, perişan bir halde, aşağılanmış olarak, etrafa dağıldılar.
       2 .    “Arim”  tefsir  bilginlerince,  şiddetli  yağmurdan  oluşan  sel,  bir  vadi  adı  ya  da  su  seddi  diye
         açıklanmıştır.
       3.   Önceki ayetlerde de, işaret edildiği gibi, Sebe’liler; Allah’ın bahşettiği, çeşitli nimetler içinde, rahat bir
         hayat  yaşıyorlar;  ticaret  ve  seyahat  amaçlı  yolculuklarında,  hiçbir  güvenlik  sıkıntısı  ile,
         karşılaşmıyorlardı. Tefsir kaynaklarının yorumlarına göre; bu güvenlik, belli mesafelerde bulunan
         konaklama  yerleri,  yahut,  meskun  mahaller  sayesinde  oluyordu.  İçinde  bulundukları  nimetleri
         kanıksayıp,  nankörlük  duygusuna  kapılan  halk,  özellikle  güvenlik  unsuru  olan;  belli  aralıklarla
         kurulu, yerleşim yerlerinin, bu işlevini görmezlikten gelmiş; “bu mesafeler uzak olsa da, biz, yine
         zarar  görmeyiz”  anlayışından  hareketle  olmalıdır  ki,  Allah’a,  ayette  ifade  edilen  isteklerini
         yöneltmişlerdi.  Adeta,  ‘zorluk  ne  imiş,  biraz  da  onu  görelim’  anlamına  gelecek,  bir  tavır
         sergilemişlerdi.
   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292   293