Page 284 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 284

284                        57 / 31 / LOKMAN SURESİ
       24.  Biz, onları, (dünyada) biraz yararlandırırız. Sonra da, onları, ağır bir
           azaba sürükleriz.
       25.  Yemin  olsun, eğer  onlara,  “Gökleri ve yeri, kim yarattı?”  diye  sorsan;
           mutlaka “Allah” derler. Şunu söyle: “Övgü, Allah’a mahsustur.” Fakat,
           onların çoğu bilmezler.
       26.  Göklerde ve yerde, ne varsa, Allah’ındır. Şüphesiz Allah, her bakımdan,
           sınırsız zengin olandır; övülmeye layık olandır.
       27.  Eğer  yeryüzündeki  ağaçlar,  kalem;  deniz  de,  mürekkep  olsa;
           arkasından, yedi deniz daha, ona katılsa; Allah’ın sözleri, (yazmakla)
           yine  de  tükenmez.  Şüphesiz  Allah,  mutlak  güç  sahibidir,  hüküm  ve
           bilgelik sahibidir.
       28.  (Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra, tekrar diriltilmeniz;
           ancak,  birtek  insanı  yaratmak  ve  diriltmek  gibidir.  Şüphesiz  Allah,
           hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
       29.  Görmedin mi ki; Allah, geceyi gündüzün içine ve gündüzü de gecenin
           içine sokuyor. Güneşi ve ayı da, koyduğu kanunlara, boyun eğdirmiştir.
           (Güneş ve Ay) Her biri, (kendi yörüngesinde,) belli bir zamana kadar,
           akar gider. Şüphesiz Allah, işlediklerinizden hakkıyla haberdardır.
       30.  Bu  böyledir.  Çünkü  Allah,  hakkın,  ta  kendisidir;  onu  bırakıp  da,
           taptıkları ise, batıldır. Şüphesiz Allah, yücedir, büyüktür.
       31.  Görmedin mi ki; gemiler, Allah’ın nimetiyle, denizde akıp gitmektedir.
           Allah  bunu,  varlığına  ait  delillerin  bir  kısmını,  size  göstermek  için,
           yapmaktadır.  Şüphesiz  ki  bunda,  çok  sabreden,  (ve)  çok  şükreden
           herkes için, alınacak dersler vardır.
       32.  Dağlar gibi dalgalar, kendilerini kuşattığında; dini, Allah’a has kılarak,
           O’na yalvarırlar. Allah, onları kurtarıp, karaya çıkarınca; onlardan bir
           kısmı, orta yolu tutar. Bizim ayetlerimizi ise, ancak; çok nankör (ve) çok
           acımasız olanlar, bilerek inkar eder.
   279   280   281   282   283   284   285   286   287   288   289