Page 218 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 218

218                          52 / 11 / HUD SURESİ
                  8
       61.  Semud halkına  da, kardeşleri Salih’i, (peygamber olarak) gönderdik.
           Dedi  ki:  “Ey  halkım! Allah’a kulluk edin. Sizin,  O’ndan başka, hiçbir
           ilahınız  yok.  O  sizi,  yeryüzünden  (topraktan)  yarattı  ve  sizi,  oranın
                              9
           imarında  (bakımında)  görevli  kıldı.   Öyle  ise,  O’ndan  bağışlanma
           dileyin; sonra da, O’na tövbe edin. Şüphesiz Rabbim yakındır ve dualara
           cevap verendir.”
       62.  Onlar şöyle dediler: “Ey Salih! Bundan önce sen, aramızda ümit beslenen
           bir  kimseydin.  Şimdi,  babalarımızın  taptıklarına  tapmaktan,  bizi
           vazgeçirmek mi istiyorsun? Şüphesiz biz, senin bizi çağırdığın şeyden,
           derin bir şüphe içindeyiz.”
       63.  Salih,  dedi  ki:  “Ey  halkım!  Söyleyin  bakayım,  eğer  ben,  Rabbim
           tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve bana, tarafından bir rahmet
           (peygamberlik) vermişse; O’na karşı geldiğim takdirde, beni Allah’tan,
           kim  koruyabilir?  O  zaman  siz,  bana  zarar  vermekten  başka,  bir  şey
           yapmış olmazsınız.”
       64.  “Ey halkım! İşte size, mucize olarak, Allah’ın dişi bir devesi. Bırakın onu,
           Allah’ın  arzında  (otlaklarında),  yayılıp  otlasın.  Ona  kötülük
           dokundurmayın, yoksa sizi, yakın bir azap yakalar.”
       65.  Derken onu kestiler. Salih, dedi ki: “Yurdunuzda, üç gün daha yaşayın.
           (Sonra ızdırap içinde, yok olacaksınız.) İşte bu, yalanlanması mümkün
           olmayan bir tehdittir.”



       8.    Hz.  Salih’in,  peygamber  olarak  görevlendirildiği  Semud  halkı  için,  A’raf,  7/73  ve  Hicr,  15/80.
         ayetlerine  ve  dipnotlarına  bakınız.  Bu  ayetten  itibaren  68.  ayete  kadar;  Salih  peygamberin,  bu
         uğurda verdiği mücadeleden, bir kesit yer almaktadır.
       9 .    Bu  ayet-i  kerimede,  insanoğluna,  çok  hayati  bir  mesaj  verilmektedir.  Çünkü  yeryüzü,  Allah’ın,
         insana  bir  emanetidir.  Bu  emanetin,  Allah’ın  yeryüzünde  yarattığı  doğal  denge  çerçevesinde
         korunması,  geliştirilmesi  ve  imar  edilmesi  (bakımının  yapılması)  gerekir.  Allah’ın,  yeryüzüne
         koyduğu doğal dengeye, zarar verecek; her türlü anlayış ve eylem de, Kur’an’ın bu mesajına ters
         düşer. Çünkü, insana verilen görev, yeryüzünün imarıdır (bakımıdır); tahribi değildir.
   213   214   215   216   217   218   219   220   221   222   223