Page 216 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 216
216 52 / 11 / HUD SURESİ
oldu.
44. “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş
bitirildi. Gemi de, Cudi’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın
rahmetinden uzak olsun!” denildi.
45. Nuh, Rabbine seslenip şöyle dedi: “Rabbim! Şüphesiz oğlum da,
ailemdendir. Senin vaadin (cennetin), elbette gerçektir. Sen de
hükmedenlerin, en iyi hükmedenisin.”
46. Allah, “Ey Nuh! O (oğlun, inanmayıp asi olduğu için), asla senin ailenden
değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O halde, hakkında hiçbir
bilgin olmayan şeyi, benden isteme. Ben sana, cahillerden olmamanı
öğütlerim” dedi.
47. Nuh, “Rabbim! Şüphesiz ben, hakkında bilgi sahibi olmadığım bir şeyi,
senden istemekten; sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana
acımazsan; şüphesiz, zarara uğrayanlardan olurum” dedi.
48. Ona denildi ki: “Ey Nuh! Senin ve seninle beraber olan, yüce toplumlar
üzerine indirdiğimiz, esenlik ve bereketlerle (birlikte, gemiden aşağıya)
in. Başka birtakım (inkar eden) ümmetler de olacak ki, biz onları
(dünyada bir süre) yararlandıracağız. Sonra da bizden, kendilerine,
üzüntü dolu bir azap dokunacak.”
49. İşte bunlar, sana vahyettiğimiz görünmeyen şeylerin haberlerindendir.
Bundan önce onları, ne sen biliyordun, ne de halkın (biliyordu). O
halde, sabret. Çünkü (iyi) sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların
olacaktır.
50. Ad halkına da, kardeşleri, Hud’u gönderdik. Hud, şöyle dedi: “Ey
halkım! Allah’a kulluk edin. O’ndan başka, sizin, hiçbir ilahınız yoktur.
Siz sadece, iftira ediyorsunuz.”
51. “Ey halkım! Ben buna karşı, sizden, bir ücret istemiyorum. Benim
ücretim, ancak, beni yaratana aittir. Hala aklınızı kullanmayacak