Page 212 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!

212 52 / 11 / HUD SURESİ
13. Yoksa “Onu (Kur’an’ı), uydurdu” mu diyorlar? Şunu söyle: “Eğer doğru
söyleyenler iseniz; haydi, Allah’tan başka gücünüzün yettiklerini de
4
(yardıma) çağırıp, siz de onun gibi uydurma, on sure getirin.”
14. Eğer size (bu konuda) cevap veremedilerse; bilin ki o (Kur’an), ancak,
Allah’ın ilmiyle indirilmiştir ve O’ndan başka, hiçbir ilah yoktur. Artık
müslüman oluyor musunuz?
15. Kim, yalnız dünya hayatını ve onun ziynetini isterse; biz onlara,
yaptıklarının karşılığını, orada (ahirette) tastamam öderiz. Orada onlar,
bir eksikliğe uğratılmazlar.
16. İşte onlar, kendileri için ahirette, ateşten başka bir şey olmayan
kimselerdir. (Dünyada) Yaptıkları şeyler, orada (ahirette), boşa
gitmiştir. Zaten, bütün yapmakta oldukları da, boş şeylerdir.
5
17. Rabbinden gelen açık bir delile (Kur’an’a) dayanan kimse (yani
Muhammed); yanlız dünyalık isteyen, kimse gibi olur mu? Kaldı ki bu
delili (Kur’an’ı), Rabbinden bir şahit (Cebrail) okumakta; ondan önce
bir önder ve bir rahmet olarak (indirilmiş olan), Musa’nın kitabı
(Tevrat) onu desteklemektedir. İşte onlar (mü’minler), ona (Kur’an’a)
inanırlar. Farklı gruplardan, her kim, onu inkar ederse; ateş, onun
varacağı yerdir. Ondan (Kuran’dan), hiç şüphen olmasın. Şüphesiz o,

bir melek gelse ya” şeklinde alaylı ifadeler kullanıyorlardı. Bu sözler ile birlikte, Hz. Muhammed’i,
sıkıştırmaya çalışıyorlardı. Ayette ve devamındaki ayetlerde, yüce Allah; putperestlerin putlarını
hedef alan ayetler gibi, birtakım ayetlerin ilanını ertelememesi için, Hz. Muhammed’i uyarmakta ve
desteklemektedir.
4. Ayet hakkında açıklama için, Bakara suresi 24. ayetin dipnotuna bakınız.
5 . Bazı tefsir bilginlerine göre, burada sözü edilen delil, akıldır. Buna göre ayette, aklını gereği gibi
kullanan ve bu sayede Allah’ın varlığına ve birliğine inanan kimse ile; her şeyi dünya hayatından
ibaret kabul edip, fıtrata aykırı olarak, inkar yoluna sapan kimse, bir olmaz. Üstelik insan, doğru
bir inanca sahip olma yolunda, aklıyla baş başa bırakılmayıp; aklın, ilahi vahiyle de desteklendiği,
vurgulanmaktadır.