Page 159 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 159

47 / 26 / ŞU’ARA SURESİ             159
           da bunu, kendilerine okusaydı; yinede buna, inanmazlardı.
       200.  İşte  böylece  biz,  onu  (Kur’an’ı),  suçluların  (günahkarların)  kalbine
                          8
           soktuk (anlamalarını sağladık).
       201, 202, 203. Onlar, farkında olmadan, ansızın kendilerine gelecek olan,
           üzüntü  dolu  azabı  görüp  de;  “Bize,  belirli  bir  süre  verilmez  mi?”
           demedikçe, ona inanmazlar.
       204.  Bizim azabımızın, çabuklaşmasını mı istiyorlar?

       205.  Ey  Muhammed!  Ne  dersin; biz  onları,  yıllarca (dünya nimetlerinden)
           yararlandırsak (günah defterlerinin kabarmasını beklesek),
       206.  Sonra da, kendilerine, tehdit edildikleri şey gelse, (halleri nasıl olurdu?)
       207.  (Dünyada) Yararlandırıldıkları şeyler, onlara, fayda sağlamazdı.
       208.  Biz, hiçbir memleketi, uyarıcıları olmadıkça, ızdırap içinde yok etmedik.
       209.  Bu bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.
       210.  O Kur’an’ı, şeytanlar, indirmemiştir.
       211.  Zaten bu, onların harcı değildir; buna, güçleri de yetmez.
       212.  Çünkü onlar, (*vahyi) işitmekten, uzaklaştırılmışlardır.

       213.  Öyle ise sakın, Allah ile beraber, başka bir ilaha yalvarma; sonra, azaba
           uğratılanlardan olursun!
       214.  (Önce) En yakın akrabanı* uyar.
       215.  Mü’minlerden, sana uyanlara, kanatlarını indir.

       216.  Eğer  sana  karşı  gelirlerse,  “Şüphesiz  ben,  sizin  yaptığınız  şeylerden,
           uzağım” de.
       217, 218, 219. Namaza kalktığında ve secde edenlerle birlikte dolaştığında,





       8 .    Bu ayetteki “kalp”, A’raf suresi 179. ayette de olduğu gibi, duygu ve düşünce anlamındadır. Buna
          göre  Kur’an’ın,  birtek  ilaha  inanmayan  kişilerin,  kalbine  sokulması;  kendi  dilleri  ile  onu
          anlamalarına, imkan sağlanması demektir.
   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164