Page 327 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 327

63 / 43 / ZUHRUF SURESİ                 327

           ve biz, onların, izlerinden gitmekteyiz” dediler.
       23.  Tıpkı  bunun  gibi,  biz  senden  önce,  hangi  memlekete  bir  uyarıcı
           gönderdiysek; oranın şımarık zenginleri, “Şüphe yok ki biz, babalarımızı
           bir din üzerinde bulduk. Biz de elbette, onların izlerinden gitmekteyiz”
           demişlerdi.
       24.  (Gönderilen  uyarıcı,)  “Ben  size,  babalarınızı  üzerinde  bulduğunuz
           dinden,  daha  doğrusunu,  getirmiş  olsam  da  mı?”  dedi.  Onlar,  “Biz
           kesinlikle, sizinle gönderilen şeyi, inkar ediyoruz” dediler.
       25.  Biz de onlardan, intikam aldık. Bak, yalanlayanların sonu, nasıl oldu!
       26.  Hani İbrahim, babasına ve halkına, şöyle demişti: “Şüphesiz ben, sizin
           taptıklarınızdan uzağım.”
       27.  “Ben  ancak,  O,  beni  yaratana  taparım.  Şüphesiz,  O  beni,  doğru  yola
           iletecektir.”
       28.  Bu sözü (Hz. İbrahim), ardından geleceklere, devamlı kalacak bir miras
           olarak bıraktı ki; insanlar (inkarlarından) dönsünler.
       29.  (Allah(cc)  şöyle  der):  “Doğrusu  onları  (birtek  ilaha  inanmayan
           Mekkelileri) ve atalarını, kendilerine hak olan Kur’an ve onu açıklayan
           bir peygamber gelinceye kadar, (dünya nimetlerinden) yararlandırdım.”
       30.  Bu  gerçek  kendilerine  gelince,  “Bu  bir  büyüdür,  biz  onu  (Kur’an’ı)
           kesinlikle, inkar ediyoruz” dediler.
                                    2
       31.  “Bu  Kur’an,  iki  şehirden  (Mekke  ya  da  Taif’den),   bir  büyük  adama
           indirilseydi ya!” dediler.
       32.  Rabbinin  rahmetini,  onlar  mı  bölüştürüyorlar?  Dünya  hayatında,
           onların geçimliklerini, aralarında biz paylaştırdık. Onlardan bir


       2 .   Ayette sözü edilen iki şehir, Mekke ve Taif şehirleridir. Birtek ilah  olduğuna inanmayan kişiler,
         peygamberliği, çok sade ve mütevazi bir hayat yaşayan, Hz. Muhammed’e yakıştıramıyor; Kur’an’ın,
         aristokrat sınıfa mensup, Mekkeli Velid bin Muğire’ye, yahut Taif’li Urve bin Mesud es-Sekafi’ye,
         inmesi gerektiğini söylüyorlardı.
   322   323   324   325   326   327   328   329   330   331   332