Page 322 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 322

322                      62 / 42 / ŞURA SURESİ

           başka, bir ücret istemiyorum.” Kim bir iyilik yaparsa; biz onun, iyiliğini
           artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, (iyiliğe) karşılık verendir.
       24.  Yoksa, “Yalan uydurup, Allah’a iftira etti” mi, diyorlar. Eğer Allah dilerse,
           senin  kalbini  mühürler.  Allah,  batılı  yok  eder;  hakkı,  sözleriyle
           gerçekleştirir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (niyetlerde olanı), hakkıyla
           bilendir.
       25.  O;  kullarından  tövbeyi  kabul  eden,  kötülükleri  bağışlayan  ve
           yaptıklarınızı bilendir.
       26.  Allah, iman edip iyi işler yapanların dualarına, karşılık verir; lütfundan
           onlara, fazlasını da verir. İnkar edenler için ise, çetin bir azap vardır.
       27.  Allah,  kullarına  (tümüne  birden)  rızkı,  bol  bol  verseydi;  yeryüzünde,
           mutlaka  azgınlık  ederlerdi.  Fakat  O  rızkı,  dilediği  ölçüde  indirir.
           Şüphesiz  O,  kullarından,  hakkıyla  haberdardır  ve  onları,  hakkıyla
           görendir.
       28.  O; insanlar umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren; rahmetini, her
           tarafa yayandır. O, dost olandır; övülmeye, layık olandır.
       29.  Gökleri,  yeri  ve  bu  ikisi  içinde,  yaydığı  canlıları  yaratması;  O’nun
           varlığının, delillerindendir. O dilediği zaman, onları, toplama gücüne de
           sahiptir.
       30.  Başınıza,  her  ne  musibet  (kötülük)  gelirse,  kendi  yaptıklarınız
           yüzündendir. O yine de, çoğunu affeder.
       31.  Yeryüzünde,  O’nu,  aciz  bırakamazsınız.  Sizin  için,  Allah’tan  başka,
           hiçbir dost ve yardımcı yoktur.
       32.  Denizde, dağlar gibi yüzen gemiler, O’nun varlığının delillerindendir.
       33.  O  dilerse,  rüzgarı  durdurur  da;  onlar,  denizin  üstünde  hareketsiz
           kalırlar.  Elbette  bunda,  çok  sabreden  ve  çok  şükreden  herkes  için,
           alınacak dersler vardır.
       34.  Yahut  yaptıkları yüzünden, onları (gemidekileri), ızdırap içinde yok
   317   318   319   320   321   322   323   324   325   326   327