Page 329 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 329
63 / 43 / ZUHRUF SURESİ 329
43. Öyle ise, sana vahyedilene, sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, doğru bir yol
üzerindesin.
44. Şüphesiz bu Kur’an, sana ve halkına*, bir öğüttür; ondan (yani
Kur’an’dan) hesaba*** çekileceksiniz.
45. Senden önce gönderdiğimiz, görevlilerimize sor: Çok merhamet
eden’den (Allah’dan) başka, kulluk edilecek, ilahlar var etmiş miyiz?
46. Yemin olsun, biz Musa’yı, mucizelerimizle Firavun’a ve ileri gelen
adamlarına, göndermiştik de; o, “Şüphesiz ben, alemlerin Rabbinin,
görevlisiyim” demişti.
47. (Musa) Mucizelerimizi, kendilerine getirince; bir de bakmışsın, o
mucizelere, gülüyorlar!
48. Onlara gösterdiğimiz, her bir mucize; önceki benzerinden, daha
büyüktü. Doğru yola dönsünler diye, onları, azaba uğrattık.
49. (Onlar azabı görünce, Musa peygambere) “Ey büyücü! Sana verdiği söze
dayanarak, bizim için, Rabbine dua et. Çünkü biz, artık, doğru yola
gireceğiz” dediler.
50. Fakat biz, onlardan, azabı kaldırınca; bir de bakmışsın, sözlerinden
dönüyorlar.
51. Firavun, halkına seslenerek dedi ki: “Ey halkım! Mısır hükümdarlığı,
benim değil mi? Şu nehirler de, benim altımdan akıyor (değil mi?) Hala
görmüyor musunuz?”
52. “Yoksa ben; şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda
olan, bu adamdan, daha iyi değil miyim?”
53. “(Eğer doğru söylüyorsa,) Ona, altın bilezikler atılmalı; yahut, onunla
beraber bulunmak üzere, melekler gelmeli değil miydi?”
54. Firavun, halkını küçük düşürdü (ezdi). Onlar da kendisine, itaat ettiler.
Çünkü onlar, doğru yoldan çıkmış bir toplumdu.
55. Onlar bizi, bu şekilde öfkelendirince, biz de onlardan öç aldık; hepsini