Page 317 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 317
61 / 41 / FUSSİLET SURESİ 317
kulaklarında, bir ağırlık (sağırlık) vardır. O (Kur’an), onlara göre bir
körlüktür. (Sanki) Onlara, uzak bir yerden sesleniliyor (da,
anlamıyorlar).
45. ”Yemin olsun! Biz, Musa’ya, Kitab’ı (Tevrat’ın bir kısmını) vermiştik de;
onda, ayrılığa düşmüşlerdi. Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili olarak,
ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı; aralarında derhal, hüküm
verilirdi. Şüphesiz onlar, Kur’an hakkında, derin bir şüphe içindedirler.
46. Kim iyi bir iş yaparsa, kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa, kendi
aleyhinedir. Rabbin, kullara, (zerre kadar) zulmedici değildir.
47. Kıyametin, ne zaman kopacağına ilişkin bilgi, O’na havale edilir.
Meyveler tomurcuklarından, ancak, O’nun bilgisi altında çıkar; dişi
ancak, O’nun bilgisi altında, hamile kalır ve doğurur. Allah onlara,
“Nerede, bana ortak koştuklarınız?” diye seslendiği gün, şöyle derler:
“Sana, saygı ile bildiririz ki; içimizden, onları gören, hiç kimse yoktur.”
48. Daha önce yalvardıkları (ilahlar), onları yüzüstü bırakıp, uzaklaşmıştır.
Kendileri için, kaçacak bir yer olmadığını, anlamışlardır.
49. İnsan, iyilik (mal, mülk, genişlik) istemekten, usanmaz. Fakat başına bir
kötülük gelince, umutsuzluğa düşer; yıkılır.
50. Yemin olsun! Başına gelen bir zarardan sonra, kendisine, tarafımızdan
bir rahmet tattırsak; mutlaka, “Bu benim hakkımdır; kıyametin
kopacağını da, sanmıyorum. Yemin olsun, Rabbime döndürülürsem;
şüphesiz O’nun yanında, benim için, daha güzel şeyler vardır” der.
Yemin olsun biz, inkar edenlere, yaptıklarını, mutlaka haber vereceğiz;
ve yemin olsun onlara, mutlaka, ağır azaptan tattıracağız.
51. İnsana nimet verdiğimizde, yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük
gelince de, yalvarıp durur.
52. Şunu söyle: “Ne dersiniz? Eğer o (Kur’an), Allah katından olup da, siz
de onu (Kur’an’ı) inkar etmişseniz; o zaman, derin bir ayrılık içinde