Page 320 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 320

320                        62 / 42 / ŞURA SURESİ

           yardımcısı yoktur.
       9.   Yoksa onlar, Allah’tan başka, dostlar mı edindiler? Halbuki gerçek dost,
           Allah’tır. O, ölüleri diriltir. O, her şeye, hakkıyla gücü yetendir.
       10.  Hakkında ayrılığa düştüğünüz, herhangi bir şeyin hükmü, Allah’a aittir.
           (Şunu  söyle):  “İşte  o  Allah,  benim  Rabbim’dir.  Yalnız  O’na,  tevekkül
           ettim ve yalnız, O’na yöneliyorum.”
                                  2
       11.  O, gökleri ve yeri, yaratandır. Size, kendinizden  eşler; hayvanlardan da
           (kendilerine) eşler, yaratmıştır. Bu suretle, sizi üretiyor. O’nun benzeri,
           hiçbir şey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
       12.  Göklerin ve yerin anahtarları, O’nundur. Dilediğine, rızkı bol verir ve
           (dilediğine) kısar. Şüphesiz O, her şeyi, hakkıyla bilendir.
       13.  “Dini  dosdoğru  tutun  ve  onda,  ayrılığa*  düşmeyin!”  diye,  Nuh’a
           emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya emrettiğini;
           size de, din kıldı. Fakat senin, kendilerini çağırdığın şey (İslam dini),
           Allah’a ortak koşanlara, ağır geldi. Allah, ona (İslam’a), isteyeni seçer.
           İçtenlikle, kendine yönelenleri de, ona (İslam’a) ulaştırır.
       14.  Onlar,  kendilerine  bilgi  geldikten  sonra,  aralarındaki  kıskançlık
           yüzünden,  ayrılığa  düştüler.  Eğer  (azabın),  belli  bir  süreye  kadar
           (ertelenmesi  ile  ilgili  olarak),  Rabbinden  bir  söz  geçmiş  olmasaydı;
           aralarında, hemen hüküm verilirdi. Onlardan (Peygamberlerden) sonra,
           Kitab’a  mirasçı  kılınan  (Yahudi  ve  Hristiyan)lar  da;  onun  hakkında
           (Tevrat ve İncil hakkında), derin bir şüphe içindedirler.
       15.  (Ey  Muhammed!)  Bundan  dolayı  sen,  çağrıya  devam  et  ve
           emrolunduğun gibi, dosdoğru ol. Onların istek ve arzularına uyma; ve
           şöyle  de:  “Ben,  Allah’ın  indirdiği,  her  kitaba  inandım  ve  aranızda,
           adaleti gerçekleştirmekle, emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz; sizin




       2 .   Ayetin bu kısmı, “Size, kendi türünüzden...” şeklinde de tercüme edilebilir.
         Tevekkül, tüm tedbirleri alıp, gerekenleri yaptıktan sonra, işin  sonucunu Allah’a bırakarak, ona
         güvenmektir.
   315   316   317   318   319   320   321   322   323   324   325