Page 314 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 314

314                   61 / 41 / FUSSİLET SURESİ

       15.  Ad halkı ise, yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış; “Bizden daha
           güçlü,  kim  var?”  demişlerdi.  Onlar,  kendilerini  yaratan  Allah’ın,
           onlardan  daha  güçlü  olduğunu,  görmediler  mi?  Onlar,  bizim
           ayetlerimizi, bilerek inkar ediyorlardı.
       16.  Biz  de  onlara  (Ad  halkına),  dünya  hayatında,  aşağılanma  azabını
           tattırmak  için;  o  mutsuz  kara  günlerde,  üzerlerine,  dondurucu  bir
           rüzgar  gönderdik.  Ahiret  azabı,  elbette,  daha  rezil  edicidir.  Onlara,
           yardım da edilmez.
       17.  Semud  halkına  gelince;  biz  onlara,  doğru  yolu  göstertik.  Ama  onlar,
           körlüğü,  doğru  yola  tercih  ettiler.  Bu  sebeple  yaptıkları  yüzünden,
           alçaltıcı azap yıldırımı, onları yakaladı.
       18.  İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları, kurtardık.
       19.  Allah’ın  düşmanlarının,  toplanıp;  yığın  yığın,  cehenneme  sevk
           edilecekleri, günü hatırla!
       20.  Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış
           oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine, şahitlik ederler.
       21.  Onlar  derilerine,  “Niçin  (bizim)  aleyhimize,  şahitlik  ettiniz?”  derler.
           Derileri de, der ki; “Bizi, her şeyi konuşturan, Allah konuşturdu. İlk kez
           sizi, O yaratmıştı ve yine, yalnızca O’na döndürülüyorsunuz.”
       22.  “Siz  (günahları  işlerken),  kulaklarınızın,  gözlerinizin  ve  derilerinizin,
           aleyhinize şahitlik etmesinden, çekinmiyordunuz. Hatta, yaptıklarınızın
           çoğunu, Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.”
       23.  “İşte  bu  düşünce,  Rabbiniz  hakkında,  sizin  düşündüğünüzdür.  O
           (düşünce), sizi mahvetti de; zarara uğrayanlardan oldunuz.”
       24.  Eğer  dayanabilirlerse;  artık  cehennem,  onların  yeridir!  Eğer,  özür
           dilemek isterlerse; özürleri, kabul edilmeyecektir.
       25.  Biz onların başına, birtakım arkadaşlar sardık da; bu arkadaşlar onlara,
           geçmişlerini ve geleceklerini, süslü gösterdiler. Böylece kendilerinden
   309   310   311   312   313   314   315   316   317   318   319