Page 267 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 267

55 / 6 / EN’AM SURESİ                                             267
       146.  Yahudilere,  (tek)  tırnaklı  hayvanların  hepsini,  haram  kıldık.  İnek  ve
           koyunların  ise,  sırtlarında  veya  bağırsaklarında  bulunanlar,  ya  da
           kemiklerine  karışanlar  dışındaki  içyağlarını,  (yine)  onlara  haram
              40
           kıldık.   İşte  böyle,  azgınlıkları  sebebiyle,  onları  cezalandırdık.  Biz
           elbette, doğru söyleyenleriz.
       147.  Eğer seni yalanladılarsa, şunu söyle: “Rabbiniz, geniş rahmet sahibidir.
           (Bununla beraber;) Suçlu bir toplumdan, O’nun azabı, geri çevrilmez.”
       148.  Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi; biz de ortak
           koşmazdık,  babalarımız  da  (ortak  koşmazdı).  Hiçbir  şeyi  de,  haram
           kılmazdık.”  Onlardan  öncekiler  de,  (peygamberlerini,)  böyle
           yalanlamışlardı da; sonunda, azabımızı tatmışlardı. Şunu söyle: “Sizin,
           (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz, var mı ki; onu, bize gösteresiniz?
           Siz ancak, kuruntuya uyuyorsunuz ve siz, sadece yalan söylüyorsunuz.”
       149.  Şunu söyle: “En üstün delil, yalnızca Allah’ındır. O dileseydi, elbette sizin
                         41
           hepinizi, doğru yola iletirdi.”
       150.  Şunu söyle: “Haydi, ‘Allah şunu haram kıldı’ diye, tanıklık yapacak

       40 .   Konu ile ilgili olarak bakınız: Nisa suresi, ayet,160. Bunlar, haram şeyler değildi. Yahudiler, bir
          zamanlar, bıldırcın eti ve kudret (güç) helvasıyla beslenmişlerdi. Sonra; saldırganlık, zulüm, hakka
          karşı başkaldırma, peygamberleri öldürme, riba alma (tefecilik yapma), insanları öldürmeyi helal
          sayma  gibi,  ölçüsüz  davranışları  sebebiyle,  birçok  temiz  rızıkdan  mahrum  edilmişlerdi.  İnek  ve
          koyun gibi bazı hayvanların, yalnızca iç yağlarının kendilerine haram kılındığı ve bu hayvanların,
          onlara  haram  kılınan,  (tek)  tırnaklı  hayvanlar  kapsamına  girmediği,  ayetin  metninden
          anlaşılmaktadır.
       41 .   Bu  ayetten  Allah’ın;  insanların  doğru  yola  ulaşmalarını  dilemediği  anlamı  çıkarılamaz.  Burada
          vurgulanmak  istenen  nokta,  insanların  hür  iradesine,  Allah’ın  müdahale  etmediğidir.  İnsanlar,
          doğru ya da eğri yolu, kendi hür iradeleriyle seçerler. Allah da, bu tercihlerin aksine bir irade, ortaya
          koymaz.  Zira  böyle  bir  şey,  insan  iradesine  baskı  olurdu  ki;  bu  taktirde,  insanların  sorumlu
          olmaması gerekirdi. Buna göre Allah’ın, insanları kendi tercihlerine ters düşecek şekilde, zorunlu
          olarak  doğru  yola  getirmek  istememiş  olması;  aslında  onların,  iradelerini  bu  yönde
          kullanmadıklarının bir ifadesidir. Kısaca ayet şöyle anlaşılmalıdır: “Siz istemeseniz de, Allah sizi
          doğru yola iletebilirdi. Ama bu, sizin hür iradenizi yok saymak olurdu. Bu sebeple Allah, sizin
          tercihinize ters düşecek şekilde, doğru yola girmenizi istemedi ki; iradenize, baskı yapmış olmasın.”
   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272