Page 261 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 261

55 / 6 / EN’AM SURESİ                                                          261
       107.  Allah dileseydi, ortak koşmazlardı. Biz seni, onların başına, bir bekçi  (bir
           denetleyici) yapmadık. Sen, onlara vekil de (onlardan sorumlu da), değilsin.
       108.  Onların,  Allah’ı  bırakıp  tapındıklarına,  sövmeyin;  sonra  onlar  da,  haddi
           aşarak,  bilgisizce  Allah’a  söverler.  Böylece  her  ümmete,  yaptıklarını,
           (doğruymuş  gibi)  süslü  gösterdik.  Sonra  dönüşleri,  ancak  Rablerinedir.  O
           onlara, yapmakta olduklarını (doğrularını ve yanlışlarını), haber verecektir.
       109.  Eğer  kendilerine,  (başka)  bir  mucize  gelirse;  mutlaka  ona  inanacaklarına
           dair,  Allah  adını  anarak,  en  kuvvetli  yeminlerini  ettiler.  Şunu  söyle:
           “Mucizeler  ancak,  Allah  katındadır.  O  mucizeler  geldiği  vakit,  (onların
           inanıp) inanmayacaklarını, siz nasıl bileceksiniz?”
       110.  Biz  onların,  kalblerini  ve  gözlerini,  döndürürüz  de;  onlar,  ilkin  iman
           etmedikleri  gibi,  yine  iman  etmezler.  Biz  de  onları,  azgınlıkları  içinde
           bırakırız da; bocalar dururlar.
       111.  Biz onlara, melekleri indirseydik; ölüler kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi
           toplayıp  karşılarına  getirseydik;  yine  de,  Allah  dilemedikçe,  iman  edecek
           değillerdi. Fakat onların çoğu, bilmiyorlar.
       112.  İşte  böylece  biz,  her  peygambere,  insan  (şeytanlarını)  ve  cin  şeytanlarını
           düşman kıldık. Bunlar (yani şeytanlar), aldatmak için birbirlerine, yaldızlı
           laflar  fısıldarlar.  Rabbin  dileseydi,  bunu  yapamazlardı.  O  halde,  onları,
           iftiralarıyla baş başa bırak.
       113.  Bir  de  (şeytanlar),  ahirete  inanmayanların  gönülleri,  bu  yaldızlı  sözlere
           meyletsin; onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler, diye (bu
           fısıldamayı yaparlar).
       114.  (Şunu  söyle):  “Size,  Kitab’ı  (Kur’an’ı),  hak  olarak  indiren,  O  iken;  ben,
                                   27
           Allah’tan  başka,  bir  hakem  mi  arayacağım?”   Kendilerine  kitap
           verdiklerimiz  de  (Yahudiler  ve  Hristiyanlar  da),  onun,  Rabbin  tarafından
           indirilmiş olduğunu bilirler. O halde, sakın şüphecilerden olma.





       27 .   Kureyş  kabilesinden  olup  birtek  ilah  olduğuna  inanmayan  kişiler,  Peygamberimize,  “Aramızda
          yahudi  veya  hristiyan  alimlerinden  bir  hakem  seçelim.  Senin  getirdiğin  din  hakkında,  onların
          kitaplarında bulunanı bize haber versinler” demeleri üzerine; bu ayetle, onlara, cevap verilmiştir.
   256   257   258   259   260   261   262   263   264   265   266