Page 72 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 72
72 39 / 7 / A’RAF SURESİ
bulmayacaksın.”
18. Allah, dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak, oradan (cennetten) çık.
Yemin olsun onlardan, sana kim uyarsa; sizin hepinizi, cehenneme
doldururum.”
19. “Ey Adem! Sen ve eşleştiğin, cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat
şu ağaca, yaklaşmayın. Yoksa, zalimlerden olursunuz.”
20. Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini, onlara
açmak için, kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: “Rabbiniz size bu ağacı,
ancak, melek olmayasınız ya da (cennette) ebedi kalacaklardan
olmayasınız diye, yasakladı. (Öyle ise, yasak ağacın meyvesinden yiyin ki,
melek olasınız; yahut cennette, ebediyen kalasınız.)”
21. “Şüphesiz, ben size, öğüt verenlerdenim” diyerek, onlara yemin etti.
22. Bu suretle, onları kandırarak, yasağa sürükledi. Ağaçtan tattıklarında
(meyvesinden yediklerinde), kendilerine avret yerleri göründü.
(Birbirlerine, kötü gözle, baktılar ve utandılar.) Derhal üzerlerini, cennet
yapraklarıyla, örtmeye başladılar. Rab’leri onlara, “Ben size, bu ağacı
yasaklamadım mı? Şeytan size, apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye
seslendi.
23. Dediler ki: “Rabbimiz! Biz, kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve
bize acımazsan, mutlaka zarara uğrayanlardan oluruz.”
6
24. Allah, dedi ki: “Birbirinizin düşmanı olarak, (siz de cennetten) inin. Size,
yeryüzünde bir zamana kadar, yerleşme ve yararlanma vardır.”
6. Burada sözü edilen düşmanlık, Hz. Adem ile Havva arasında değil, onların soyundan gelecek
insanlar arasında meydana gelecek düşmanlık ve hasımlıklardır. Ayetten, dostluk ve kardeşlik
ilişkileri gibi, düşmanlık ve sürtüşmelerin de, yeryüzü hayatı için bir sınav olarak uygun görüldüğü
anlaşılıyor. Hür iradesini, Allah’ın gösterdiği yönde kullanan; iradesine değil, vahye ve vicdanlarına
kulak verenler; zulüm ve haksızlıktan, düşmanlık ve sürtüşmeden kaçınanlar; bu sınavı kazanmış
olacaktır.