Page 708 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!

708 113 / 9 / TEVBE SURESİ
104. Onlar; kullarından tövbeyi ve sadakaları, yalnız Allah’ın kabul edeceğini,
(hala) bilmiyorlar mı? Gerçekten Allah, tövbeyi çokça kabul edendir, çok
merhamet edendir.
105. Şunu söyle: “Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah da, Resulü de, mü’minler
de göreceklerdir. Sonra görünmeyen şeyleri de, görülen alemi de bilen,
Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size, bütün yapmakta
olduğunuz şeyleri, haber verecektir.”
106. (Sefere gitmeyenlerden) (3)Diğer bir kısmı da, Allah’ın emrine
bırakılmışlardır. (Allah) Bunlara, ya azap eder, ya da (3)tövbelerini kabul
eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve bilgelik sahibidir.
107. Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, mü’minler
arasına ayrılık sokmak için; öteden beri, Allah ve Resulüne karşı
12
savaşanlara üs olsun diye, bir mescid yapanlar vardır. Bunlar, “Bizim
iyilikten başka, hiçbir kastımız yok” diye de, mutlaka yemin ederler. Ama
Allah, şahitlik eder ki; bunlar, mutlaka yalancıdırlar.
108. O mescid içinde, hiçbir zaman, (namaz için) durma. İlk günden temeli,
takva (yasaklardan uzak durma) üzerine kurulan mescid (Kuba**
mescidi); içinde namaz kılmana, elbette daha layıktır. Orada,
temizlenmeyi seven**, adamlar vardır. Allah da, tertemiz olanları sever.
109. Binasını, takva (yasaklardan uzak durma) ve O’nun rızasını kazanmak
temeli üzerine kuran, kimse mi daha iyidir; yoksa binasını, çökmeye yüz
tutmuş bir uçurumun kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de,

12 . İslam tarihinde “Dırar Mescidi” diye bilinen bir mescid, bazı iki yüzlülerce, Kuba mescidi civarında;
bu mescidi gözden düşürmek için, inşa edilmişti. İki yüzlüler, bu işe, hristiyan bir rahip olan Ebu
Amir’in teşvikiyle girişmişlerdi. Ebu Amir, Hz. Muhammed(sas) ile, uzun müddet savaştıktan sonra,
Suriye’ye kaçmıştı. İki yüzlüler, Ebu Amir’in bir ordu ile gelip, müslümanlarla savaşmasını
bekliyorlardı. Yaptıkları bu mescidin, müslümanları bölmesini ve böylece Ebu Amir’e yardım etmiş
olmayı, umuyorlardı.