Page 699 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 699
113 / 9 / TEVBE SURESİ 699
bizimle beraber” diyordu. Allah da onun üzerine, güven duygusu ve
huzur indirmiş; sizin kendilerini görmediğiniz, birtakım ordularla, onu
desteklemiş; böylece inkar edenlerin sözünü, alçaltmıştı. Allah’ın sözü
ise, en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve bilgelik sahibidir.
7
41. Gerek yaya olarak, gerek binek üzerinde, Allah yolunda (Tebük’e) sefere
çıkın (M.S. 630 Yılı Ekim Ayı). Mallarınızla, canlarınızla, Allah yolunda
mücadele edin. Eğer bilirseniz, bu sizin için, daha iyidir.
42. Eğer yakın bir dünya menfaati ve kolay bir yolculuk olsaydı, (sefere
katılmayan iki yüzlüler de) mutlaka sana uyarlardı. Fakat meşakkatli
(yorucu) yol, onlara uzak geldi. Gerçi onlar, “Eğer gücümüz yetseydi,
elbette, sizinle beraber çıkardık” diye, Allah’a yemin edeceklerdir. Onlar,
kendilerini, ızdırap içinde yok olmaya sürüklüyorlar. Allah biliyor ki,
8
onlar, kesinlikle yalancıdırlar.
43. (Ey Muhammed!) Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana, iyice belli
olup; yalancıları bilinceye kadar beklemeden, niçin onlara izin verdin?
44. Allah’a ve ahiret gününe inananlar, mallarıyla ve canlarıyla mücadele
etmemek için, (yani seferden geri kalmak için) senden izin istemezler.
Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları, çok iyi bilendir.
45. Ancak: Allah’a ve ahiret gününe inanmayan; kalpleri şüpheye düşüp,
kendileri de, o şüphelerinin içinde bocalayan kimseler; senden izin
isterler.
7 . Ayetin bu kısmına tefsir bilginlerince, “Gençler ve yaşlılar olarak”, “Size kolay da gelse, zor da gelse”
gibi, çeşitli anlamlar verilmiştir.
8. Bu ayette ve devamındaki ayetlerde, Hz. Muhammed’in Tebük seferine çıkma kararı karşısında, iki
yüzlülerin takındıkları tavra değinilmektedir. Söz konusu karar alınınca, onların bir kısmı sefere
gitmemek için bahaneler uydurmuşlar, bir kısmı da, birtakım art niyetlerle müslümanların yanında
yer almışlardı. Ayetlerde müslümanlar, bu iki yüzlü insanlara karşı, dikkatli olmaları konusunda,
uyarılmaktadır.