Page 498 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 498

498                                                                                87 / 2 / BAKARA SURESİ
       240.  İçinizden  ölüp,  geriye  dul  eşler  bırakan  erkekler;  eşleri  için,  evden
           çıkarılmaksızın,  bir  yıla  kadar  geçimlerinin  sağlanmasını,  *vasiyet
           etsinler. Ama onlar (kendi istekleri ile evden) çıkarlarsa; artık onların
           meşru biçimde, kendileri ile ilgili olarak işlediklerinden dolayı, size bir
           günah yoktur. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve bilgelik sahibidir.
       241.  Boşanmış  kadınların,  örfe  göre  geçimlerinin  sağlanması  (eski
           kocalarının  yardım  etmesi),  onların  hakkıdır.  Bu,  Allah’a  karşı
           gelmekten sakınanlar üzerinde, bir borçtur.
       242.  Düşünesiniz diye Allah, size ayetlerini, böyle açıklamaktadır.
       243.  Binlerce kişi oldukları halde, ölüm korkusuyla yurtlarını terk edenleri
           (göç  eden  İsrailoğullarını),  görmedin  mi?  Allah  onlara,  “Ölün”  dedi;
           sonra da, onları diriltti. Şüphesiz Allah, insanlara karşı lütuf ve ikram
           sahibidir. Ama, insanların çoğu, şükretmezler.
       244.  Allah yolunda savaşın ve bilin ki; şüphesiz Allah, hakkıyla işitendir ve
           hakkıyla bilendir.
       245.  Kimdir  Allah’a,  güzel bir borç  verecek  o  kimse  ki;  Allah  da  o  borcu,
           kendisine, kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O’na
           döndürüleceksiniz.
       246.  Musa’dan  sonra,  İsrailoğullarının  ileri  gelenlerini,  görmedin  mi  (ne
           yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine (Hakim Samuel’e), “Bize bir
           hükümdar  gönder  de,  Allah  yolunda  savaşalım”  demişlerdi.  O
           (Peygamberleri  de),  “Ya  üzerinize  savaş  farz  kılındığı  halde,
           savaşmayacak  olursanız?”  demişti.  Onlar,  “Yurdumuzdan  çıkarılmış,
           çocuklarımızdan  uzaklaştırılmış  olduğumuz  halde,  Allah  yolunda  niye
           savaşmayalım” diye cevap vermişlerdi. Ama onlara, savaş farz kılınınca;
           içlerinden  pek  azı  hariç,  yüz  çevirdiler.  Allah,  zalimleri,  hakkıyla
           bilendir.
   493   494   495   496   497   498   499   500   501   502   503