Page 4 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 4
4 2 / 68 / KALEM SURESİ
10, 11, 12, 13, 14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp
kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan,
günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde, bir de soysuz
olan kimseye; malı ve oğulları var diye, sakın boyun eğme.
15. Ayetlerimiz, kendisine okunduğu zaman, “Öncekilerin masalları!” der.
16. Yakında biz, onun burnunu, damgalayacağız.
17. Şüphesiz biz, vaktiyle ‘bahçe sahiplerine’ bela verdiğimiz gibi, onlara
(Mekkeli inkarcılara) da, bela verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah
erkenden (fakirler gelmeden), bahçenin ürünlerini toplamaya, yemin
etmişlerdi.
18. (Bunu tasarlarken) İstisna da yapmıyorlardı. (Allah’ın izniyle,
demiyorlardı.)
19. Nihayet onlar uykuda iken, Rabbinden bir afet (ateş), bahçeyi sardı.
20. Böylece bahçe, (otu) yakılmış toprağa döndü.
21, 22. Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü toplayacak-
sanız, erkenden gidin” diye seslendiler.
23, 24. Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul, yanınıza
sokulmasın” diye fısıldaşarak, yola koyuldular.
25. (Yoksullara, yardım etmeye) Güçleri yettiği halde, (böyle söyleyerek)
erkenden yola çıktılar.
26. Fakat bahçeyi, o halde gördüklerinde, “Biz mutlaka, yolumuzu şaşırmış
olmalıyız!” dediler.
27. (Gerçeği anlayınca da,) “Hayır, meğer biz, mahrum bırakılmışız!” dediler.
28. Onların, en mantıklı olanı, “Ben size, ‘(Allah’ı) tesbih etmeliyiz (ihtiyaç
sahiplerine üründen vermeliyiz)’ dememiş miydim?” dedi.
29. Onlar, “Rabbimizi, tesbih ederiz (yüceltiriz). Şüphesiz biz, zalim
kimselermişiz” dediler.
30. Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
31. Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, azgın kişilermişiz!”