Page 253 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 253
55 / 6 / EN’AM SURESİ 253
53. Biz, onların bir kısmını, diğer bir kısmıyla denedik ki, “Allah, aramızdan,
bunlara mı lütufta bulundu?” desinler. Allah, şükredenleri, daha iyi bilmez
mi?
54. Ayetlerimize iman edenler, sana geldikleri zaman, şunu söyle: “Selam olsun
size! Rabbiniz, kendi üzerine, rahmeti (merhameti) yazdı. Şöyle ki: Sizden
kim, cahillik yaparak bir kabahat işler de; sonra, peşinden tövbe eder,
kendini düzeltirse; (bilmiş olun ki) O, çok bağışlayandır, çok merhamet
edendir.”
55. Ayetleri böyle, ayrı ayrı açıklıyoruz ki; suçluların yolu belli olsun.
56. Şunu söyle: “Allah’ın dışında ibadet ettiğiniz şeylere, ibadet etmek; bana
kesinlikle yasaklandı. Ben, sizin, isteklerinize uymam. (Uyarsam,) O zaman,
sapmış olurum; doğru yola erenlerden olamam.”
57. Şunu söyle: “Şüphesiz ben, Rabbimden (gelen), açık bir delil üzerindeyim. Siz
ise, onu yalanladınız. Sizin acele istediğiniz azap, benim elimde değildir.
Hüküm yalnızca, Allah’a aittir. O hakkı anlatır. O, doğru hüküm verenlerin,
en iyisidir.”
58. Şunu söyle: “Sizin acele istediğiniz azap, şayet, benim elimde olsaydı; benimle
11
sizin aranızda, iş, elbette bitirilmiş olurdu.” Allah, zalimleri, daha iyi bilir.
59. Görünmeyen şeylerin anahtarları, yalnızca, O’nun katındadır. Onları ancak,
O bilir. Karada ve denizde, olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki, onu
bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey
yoktur ki; apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dahilinde, Levh-i Mahfuz’da)
olmasın.
60. O, geceleyin sizi, ölü gibi kendinizden geçirip alan (uyutan) ve gündüzün
kazandıklarınızı bilen; sonra da, belirlenmiş eceliniz tamamlanıncaya kadar,
gündüzleri sizi tekrar diriltendir (uyandırandır). Sonra dönüşünüz, yalnız
11 . Hz. Muhammed’e karşı çıkanlar, “Seni reddediyoruz, inkar ediyoruz, ama bize hiçbir şey olmuyor.
Gerçekten peygamber olsaydın, başımıza taş yağardı. Hadi hemen, böyle bir azap gelsin de görelim”
diyorlardı. İslamın ilim ve akıl yoluyla ikna etme prensibini temel ilke olarak aldığını, zorlama ve
kaba kuvvete dayanmadığını, bilmiyorlardı. Zaten böyle bir azabı istemek, Peygamber’in, alemlere
rahmet oluşu ile bağdaşmazdı.