Page 198 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 198

198                     51 / 10 / YUNUS SURESİ
       13.  Yemin olsun, sizden önceki nice nesilleri; (yalanlayıp) zulmettikleri ve
           peygamberleri,  kendilerine  apaçık  deliller  getirdikleri  halde
           inanmadıkları  vakit,  ızdırap  içinde  yok  ettik.  Onlar  zaten,  inanacak
           değillerdi. İşte biz, suçlu toplumu, böyle cezalandırırız.
       14.  Sonra,  nasıl  davranacağınızı  görelim  diye;  onların  ardından,
           yeryüzünde sizi, onların yerine getirdik.
       15.  Ayetlerimiz  kendilerine  apaçık  birer  delil  olarak  okunduğunda,
           (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya (bize) bundan başka
           bir  Kur’an  getir  veya  onu  değiştir”  dediler.  Şunu  söyle:  “Onu,  kendi
           iradem  ile  değiştirmem,  olacak  bir  şey  değildir.  Ben  ancak,  bana
           vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime, isyan edecek olursam; muhakkak
           ki ben, büyük bir günün azabından korkarım.”
       16.  Şunu söyle: “Eğer Allah dileseydi, ben size, onu okumazdım; Allah da
           size, onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda, bundan (Kur’an’ın inişinden)
           önce  (hicri  takvime  göre,  kırk  yıl  süren)  bir  ömür  yaşadım.  Hiç
           düşünmüyor musunuz?”
       17.  Artık,  Allah’a  karşı  yalan  uydurandan  veya  O’nun  ayetlerini
           yalanlayandan,  daha  zalim  kimdir?  Şüphe  yok  ki,  (bunları  yapan)
           suçlular, asla kurtuluşa eremezler.
       18.  Allah’ı  bırakıp,  kendilerine  ne  zarar,  ne  de  fayda  verebilecek  şeylere
           (putlara)  tapıyorlar  ve  “İşte  bunlar,  Allah  katında  bizim
           şefaatçılarımızdır” diyorlar. Şunu söyle: “Siz Allah’a, göklerde ve yerde,
           O’nun  bilmediği  bir  şeyi  mi,  haber  veriyorsunuz!?  O,  onların,  ortak
           koştukları şeylerden uzaktır; yücedir.”
       19.  İnsanlar  (başlangıçta  tek  ilah  inancına  bağlı),  tek  bir  ümmet  idiler;
           sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde)
           Rabbinden  bir  söz  geçmiş  olmasaydı;  ayrılığa  düştükleri  hususlarda,
           aralarında, derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di.
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203