Page 180 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 180

180                      49 / 28 / KASAS SURESİ
       77.  “Allah’ın, sana verdiği (servet ve zenginlik gibi) şeylerde, ahiret yurdunu
           ara. (Onları, insanların yararına harcayarak, ahirette, seni mutlu kılacak
           mükafatı,  elde  etmeğe  çalış.)  Dünyadan  da,  nasibini  unutma.  (Bu
           imkanlardan, ölçülü bir şekilde, kendin de yararlan.) Allah’ın sana, iyilik
           yaptığı gibi, sen de iyilik yap ve yeryüzünde, bozgunculuk isteme. Çünkü
           Allah, bozguncuları sevmez.”
       78.  Karun, “Bunlar bana, bendeki bilgi ve beceriden dolayı verilmiştir” dedi.
           Allah’ın;  önceki  nesiller  içinden,  ondan  daha  kuvvetli  ve  daha  çok
           taraftarı  olan  kimseleri,  ızdırap  içinde  yok  ettiğini,  bilmiyor  muydu?
           Suçlulukları, kesinleşmiş olanlara, günahları konusunda soru sorulmaz
           (Çünkü Allah, hepsini bilir).
       79.  Karun,  ziyneti  ve  görkemi  içerisinde,  halkının  karşısına  çıktı.  Dünya
           hayatını  isteyenler,  “Keşke,  Karun’a  verilen  (servet)  gibi,  bizim  de
           (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o, büyük bir servet sahibidir” dediler.
       80.  Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, “Yazıklar olsun size! İman edip de
           iyi işler yapanlara, Allah’ın vereceği  ödül, daha iyidir. Ona da ancak,
           sabredenler kavuşturulur” dediler.
       81.  Sonunda onu da, sarayını da, yerin dibine batırdık*. Allah’a karşı, ona
           yardım  edebilecek,  adamları  da  yoktu.  Kendisini  savunup,
           kurtarabileceklerden de değildi!
       82.  Daha  dün,  onun  yerinde  olmayı  isteyenler,  “Vay!  Demek  ki  Allah,
           kullarından  dilediği  kimselere,  rızkı  bol  verir  ve  (dilediğine)  kısarmış.
           Allah, bize lütfetmiş olmasaydı; bizi de, yerin dibine geçirirdi. Demek ki,
           inkar edenler, iflah olmayacak (düzelmeyecek)” demeye başladılar.
       83.  İşte,  ahiret  yurdu(ndaki  cennet).  Biz  onu,  yeryüzünde  büyüklük
           taslamayan ve bozgunculuk yapmayan kimselere veririz. Sonuç, Allah’a
           karşı gelmekten, sakınanlarındır.
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185