Page 601 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 601

95 / 4 / NİSA SURESİ                601

       115.  Kim,  kendisine  doğru  yol  besbelli  olduktan  sonra,  peygambere  karşı
           çıkar,  mü’minlerin  yolundan  başkasına  uyarsa;  onu,  yöneldiği  yolda
           bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası, ne kötü bir varış yeridir.
       116.  Şüphesiz  Allah,  kendisine  ortak  koşulmasını  bağışlamaz.  Bunun
           dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan,
           kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür.
                                             30
       117.  Onlar,  Allah’ı  bırakıp;  ancak,  dişilere  (yani  putlara)  tapıyorlar.
           Halbuki (Aslında), azgın bir şeytana tapmaktadırlar.
       118.  Allah, o şeytana lanet etti ve o da, “Yemin olsun ki; senin kullarından,
           elbette, belirli bir pay alacağım” dedi.
       119.  “Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka, onları kuruntulara sokacağım ve
           onlara  emredeceğim  de,  (putlara  adak  için)  hayvanların  kulaklarını
           yaracaklar.  Yine  onlara  emredeceğim  de,  Allah’ın  yarattığını
                   31
           değiştirecekler.**”   Kim  Allah’ı  bırakıp  da,  şeytanı  dost  edinirse;
           şüphesiz o, apaçık bir hüsrana düşmüştür.
       120.  Şeytan onlara, (birçok) vaadde bulunur ve onları, kuruntulara sürükler.
           Oysa şeytan, ancak; aldatmak için onlara, vaadde bulunuyor.
       121.  İşte onların barınağı, cehennemdir. Ondan bir kaçış yolu bulamazlar.
       122.  İman  edip  iyi  işler  yapanları  da;  ebedi  olarak  kalacakları,  içlerinden
           ırmaklar  akan,  cennetlere  koyacağız.  Allah,  gerçek  bir  vaadde
           bulunmuştur. Allah’tan daha doğru sözlü, kim olabilir?


       30 .   Ayetteki  “dişiler”den  maksat,  birtek  ilaha  inanmayan  Arapların;  genellikle  “dişi”  (ünsa)  diye
          adlandırdıkları, Lat, Uzza, Menat gibi putlarıdır.
       31 .    Allah’ın yarattığının değiştirilmesi, hem madde alanında, hem  de fıtrat alanında gerçekleşebilir.
          Zamanımızda, yeryüzünde doğal dengeyi bozan her türlü girişimi, bu çerçevede değerlendirmek
          mümkündür.
   596   597   598   599   600   601   602   603   604   605   606