Page 457 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 457
87 / 2 / BAKARA SURESİ 457
27. Onlar, Allah’a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozan; Allah’ın
korunmasını emrettiği, bağları (iman, akrabalık, insani ve ahlaki bütün
ilişkileri) koparan ve yeryüzünde, bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte
onlar, zarara uğrayanların, ta kendileridir.
28. Siz cansız iken, size can veren Allah’ı, nasıl inkar edersiniz*? Sonra sizleri
öldürecek, sonra yine, diriltecektir. En sonunda, O’na döndürüleceksiniz.
29. O, yeryüzünde olanların hepsini, sizin için yaratan; sonra göğe
(atmosfere) yönelip, onları (katmanları), yedi gök halinde,
düzenleyendir. O her şeyi, hakkıyla bilendir.
30. Hani Rabbin, meleklere, “Ben yeryüzünde, bir halife (yönetici)
görevlendireceğim” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan
Burada “yasaklara uymayan”; inkar eden, anlamında kullanılmaktadır. Allah, hakkı görmeleri için,
kullarına; akıl, irade ve duyu organları gibi, nimetler vermiş; ayrıca kendisini bilmeleri, emir ve
yasaklarını öğrenip, uygulamaları için, peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Bir kısım insanlar,
bu ilahi yol göstermelerden yararlanmışlar; bir kısmı ise, bunlara kulak asmamış, inkar yolunu
seçmişlerdir. Kendi iradesini kullanarak, iman veya inkar, doğru yolu tutma ya da sapma, itaat ya
da isyan yollarından birini seçen, insandır. Allah ise, bu tercihin sonucunu oluşturup, ortaya
çıkarır. Kısaca “Allah’ın saptırması”, sapkınlığı seçen insanın, tercih ettiği şıkkı (sapkınlığı)
yaratması demektir. Aynı açıklama, “Allah’ın doğru yola erdirmesi” ifadeleri için de geçerlidir. Yani
doğru yola ermeyi, doğru yolu seçmeyi tercih edenlerin, bu tercihini; Allah oluşturur.
İnsanın, kendi tercihi sonucu olarak, sapması veya doğru yola ermesi ile; Allah’ın, bu tercihi
oluşturup, eyleme dönüştürmesi arasındaki bu ilişki, ayetin sonundaki şu ifadede, açıkça
görülmektedir: “Allah, onunla (ondan ders çıkarıp, çıkarmamaları ile) birçoklarını saptırır,
birçoklarını da, doğru yola erdirir.” Aynı ilişki, “Onlar yoldan sapınca, Allah da, onların kalplerini
saptırdı” (Saff, 61/5) ve “Allah’ın ayetlerine inanmayanları, Allah, elbette doğru yola erdirmez”
(Nahl, 16/104) ayetlerinde de, görülmektedir. Bu açıklama, Kur’an’daki bütün “Allah’ın saptırması”,
ifadeleri için de geçerlidir.