Page 385 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 385

72 / 14 / İBRAHİM SURESİ                                                385
           tevekkül  etmeyelim?  Bize  yaptığınız  eziyete,  elbette  katlanacağız.
           Tevekkül edenler, yalnız, Allah’a tevekkül etsinler.”
       13.  İnkar  edenler,  peygamberlerine;  “Yemin  olsun,  ya sizi,  yurdumuzdan
           çıkaracağız; ya da, bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara,
           şöyle vahyetti: “Biz, zalimleri, mutlaka yok edeceğiz.”
       14.  “Onlardan  sonra,  siz  (mü’minler)i,  elbette  (çıkarıldığınız)  o  yere
           yerleştireceğiz.  Bu,  makamımdan  korkan  ve  tehdidimden  sakınan,
           kimseler içindir.”
       15.  Peygamberler, Allah’tan yardım istediler ve her inatçı zorba, hüsrana
           uğradı.
       16.  Hüsranın  ardından  da,  cehennem  vardır.  Orada  kendisine,  irinli  su
           içirilecektir.
       17.  Onu yudumlamaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona,
           her yönden ölüm gelecek; fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir
           azap gelecektir.
       18.  Rablerini  inkar  edenlerin  durumu,  şudur:  Onların  işleri; fırtınalı  bir
           günde,  rüzgarın  şiddetle  savurduğu,  küle  benzer.  (Dünyada)
           Kazandıkları hiçbir şeyin, (ahirette) yararını görmezler. İşte bu, derin
           sapıklıktır.
       19.  Allah’ın;  gökleri  ve  yeri,  hak  ve  bilgeliğe  uygun  olarak  yarattığını,
           görmedin mi? Dilerse, sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
       20.  Bu Allah’a, hiç de güç gelmez.
       21.  İnsanların  hepsi,  Allah’ın  huzuruna  çıkacak  ve  güçsüzler,  büyüklük
           taslayanlara diyecek ki: “Şüphesiz bizler, size uymuştuk; şimdi siz, az bir
           şey  olsun,  Allah’ın  azabından,  bizi  koruyabilecek  misiniz?”  Onlar  da,
           “Eğer Allah bizi, doğru yola eriştirseydi; biz de sizi, doğru yola



         Tevekkül, tüm tedbirleri alıp,  gerekenleri yaptıktan sonra, işin  sonucunu Allah’a bırakarak, ona
         güvenmektir.
   380   381   382   383   384   385   386   387   388   389   390