Page 384 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 384

384                    72 / 14 / İBRAHİM SURESİ
           herkes için, alınacak dersler vardır.
       6.   Hani  Musa  halkına,  “Allah’ın  size  olan  nimetini  anın.  Hani  O  sizi,
           Firavun  ailesinden  kurtarmıştı.  Onlar  sizi,  işkencenin  en  ağırına
           uğratıyorlar; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte
           bunda, sizin için, Rabbinizden gelen çok büyük bir sınav vardır” demişti.
       7.   Hani  Rabbiniz,  şöyle  duyurmuştu:  “Yemin  olsun,  eğer  şükrederseniz;
           elbette size, nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz; hiç şüphesiz
           azabım, çok şiddetlidir.”
       8.   Musa,  şöyle  dedi:  “Siz  ve  yeryüzünde  bulunanların  hepsi,  nankörlük
           etseniz de; gerçek şu ki Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye
           layık olandır.”
       9.   Sizden önceki Nuh, Ad ve Semud halklarının ve onlardan sonrakilerin
           -ki  onları  Allah’tan  başkası  bilmez-  haberi  size  gelmedi  mi?  Onlara,
           peygamberleri  mucizeler  getirdiler  de;  onlar,  (öfkeden  parmaklarını
           ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, “Biz, sizinle gönderileni inkar
           ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de, derin bir şüphe içindeyiz” dediler.
       10.  Peygamberleri dedi ki: “Gökleri ve yeri yaratan, Allah hakkında, şüphe mi
           var?  (Halbuki)  O,  günahlarınızı  bağışlamak  ve  sizi,  belli  bir  zamana
           kadar ertelemek için, sizi (imana) çağırıyor.” Onlar, “Siz de bizim gibi,
           sadece  birer  insansınız.  Bizi,  babalarımızın  taptıklarından,  alıkoymak
           istiyorsunuz. Öyleyse bize, apaçık bir delil getirin” dediler.
       11.  Peygamberleri, onlara dedi ki: “Biz ancak, sizin gibi birer insanız. Fakat
           Allah, kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah’ın
           izni olmadıkça; bizim size, bir delil getirmemize imkan yoktur. Mü’minler
           ancak, Allah’a tevekkül etsinler.”
       12.  “Allah, bize, yollarımızı dosdoğru göstermişken; biz, ne diye O’na,


         Tevekkül,  tüm  tedbirleri  alıp,  gerekenleri  yaptıktan  sonra,  işin  sonucunu  Allah’a  bırakarak,  ona
         güvenmektir.
   379   380   381   382   383   384   385   386   387   388   389