Page 120 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 120
120 43 / 35 / FATIR SURESİ
zalimler birbirlerini aldatmadan başka, hiçbir şey vaad etmezler.
41. Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu
düzende) tutuyor. Yemin olsun, eğer onlar, (yörüngelerinden sapıp) yok
olur giderlerse; O’ndan başka, hiç kimse, onları (kainatı) tutamaz.
Şüphesiz O, halimdir (hemen cezalandırmaz, belirli bir süre verir), çok
bağışlayandır.
42. Birtek ilah olduğuna inanmayan kişiler, eğer kendilerine, bir uyarıcı
gelirse; ümmetlerin herhangi birinden, daha çok, doğru yol üzerinde
olacaklarına dair; Allah adını anarak, en güçlü yeminlerini etmişlerdi.
Fakat onlara, bir uyarıcı gelince; bu ancak, onların, nefretini artırdı.
43. Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak kurmak için (böyle
davranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak, sahibini kuşatır. Onlar,
öncekilere uygulanan kanunu mu bekliyorlar? Sen, Allah’ın
kanununda, hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda,
hiçbir sapma bulamazsın.
44. Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce gelenlerin sonu, nasıl olmuş
diye bakmadılar mı? Oysa onlar, kendilerinden, daha da kuvvetli idiler.
Ne göklerde, ne yerde, hiçbir şey; Allah’ı aciz bırakacak değildir.
Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hakkıyla güç sahibidir.
45. Eğer Allah, insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak
olsaydı; yerkürenin sırtında, hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları,
belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince (gerekeni
yapar). Çünkü Allah, kullarını, hakkıyla görmektedir.