Page 103 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 103

41 / 36 / YASİN SURESİ              103
       24.  “O taktirde ben, mutlaka, açık bir sapıklık içinde olurum.”
       25.  “Şüphesiz ben, sizin Rabbinize inandım. Gelin beni dinleyin!”
       26,  27.  (Halkı  Habib-i  Neccar’ı  öldürdüğünde,  kendisine):  “Cennete  gir!”
           denildi. O da, “Keşke halkım, Rabbimin beni bağışladığını ve beni, ikram
           edilenlerden kıldığını, bilseydi!” dedi.
       28.  Kendisinden  sonra,  halkı  üzerine  (onları  cezalandırmak  için)  gökten,
           hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
       29.  Sadece, korkunç bir ses (deprem) oldu. Bir anda sönüp gittiler.
       30.  Yazık  o  kullara!  Kendilerine  bir  peygamber  gelmezdi  ki,  onunla  alay
           ediyor olmasınlar.
       31.  Kendilerinden önce, nice nesilleri, ızdırap içinde yok ettiğimizi; onların
           artık, kendilerine dönmeyeceklerini, görmediler mi?
       32.  Onların  hepsi  de,  mutlaka  toplanıp,  (hesap  için)  huzurumuza
           çıkarılacaklardır.
       33.  Ölü  toprak,  onlar  için  bir  delildir.  Biz  onu  diriltir  ve  ondan,  taneler
           çıkarırız da, onlardan yerler.
       34, 35. Orada, hurma ve üzüm bağları meydana getirdik ve pınarlar akıttık
                                            2
           ki, meyvelerinden ve ürettiklerinden yesinler. Hiç şükretmezler mi?
       36.  Bitkilerden, hayvanlardan, insanlardan ve (henüz) bilmedikleri başka
           canlılardan, bütün çiftleri yaratan Allah, her türlü eksiklikten uzaktır.
       37.  Gece  de,  onlar  için  bir  delildir.  Gündüzü  ondan  çıkarırız,  bir  de
           bakarsın, karanlık içinde kalmışlardır.
       38.  Güneş de, kendi yörüngesinde, akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi,
           hakkıyla bilen Allah’ın, takdiridir (düzenlemesidir).
       39.  Ayın  dolaşımı  için  de,  konak  yerleri  (evreler)  belirledik.  Nihayet  o,
           eğrilmiş, kuru hurma dalı gibi olur.


       2 .    Bu ayet, şöyle de tercüme edilebilir: “Meyvelerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yesinler diye,
          biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde, pınarlar fışkırttık. Hala şükretmeyecekler
          mi?”
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108