Page 567 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!

93 / 33 / AHZAB SURESİ 567
Hani gözler, kaymış ve yürekler, ağızlara gelmişti. Siz de, Allah’a karşı,
çeşitli düşüncelerde bulunuyordunuz.
11. İşte orada, mü’minler denendiler ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.
12. Hani iki yüzlüler ve kalplerinde hastalık olanlar, “Allah ve Resulü, bize,
ancak aldatmak için, vaadde bulunmuşlar” diyorlardı.
13. Hani onlardan bir grup, “Ey Medine (eski adı ile Yesrib) halkı! Sizin
burada, durma imkanınız yok. Haydi, geri dönün” demişti. Onlardan bir
başka grup da, “Evlerimiz, açık (korumasız)” diyerek, Peygamber’den
izin istiyorlardı. Oysa evleri, açık (korumasız) değildi. Onlar sadece,
(savaştan) kaçmak istiyorlardı.
14. Eğer Medine’nin her tarafından, üzerlerine gelinse ve orada, karışıklık
çıkarmaları istenseydi; onu, mutlaka yaparlardı; o konuda, fazla
5
gecikmezlerdi.
15. Yemin olsun ki; onlar, daha önce, geri dönüp kaçmayacaklarına dair,
Allah’a söz vermişlerdi. Allah’a verilen söz ise, sorumluluğu gerektirir.
16. Şunu söyle: “Eğer siz, ölümden ya da öldürülmekten kaçıyorsanız;
kaçmak size, asla fayda vermeyecektir. Kaçsanız bile, (hayatın
zevklerinden,) pek az yararlandırılırsınız.”
17. Şunu söyle: “Eğer Allah size, bir kötülük dilerse; sizi, Allah’tan
koruyacak, kimdir? Yahut size, bir rahmet dilerse; buna engel olacak,
kimdir?” Onlar, kendilerine, Allah’tan başka, hiçbir dost ve hiçbir
yardımcı, bulamazlar.
18, 19. Şüphesiz Allah, içinizden, savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine “Bize
gelin” diyenleri, biliyor. Size katkıda, cimri davranarak, savaşa pek az

5. Ayette, Hendek (Ahzab) Savaşı sürecinde, Hz. Muhammed(sas) tarafından savaşa çağrıldıklarında,
bahaneler uydurup harekattan geri kalmak isteyenler; ‘düşman tarafından bozgunculuk yapmağa
çağrılmış olsalardı, hemen bu işe girişirlerdi’, denilerek; mazeretlerinde, samimi olmadıklarına, işaret
ediliyor.