Page 110 - DERLEME KURAN-I KERİM MEALİ - ONLİNE OKU İNDİR!
P. 110
110 42 / 25 / FURKAN SURESİ
27. O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp, şöyle diyecektir:
“Keşke ben de, peygamberle beraber, aynı yolu tutsaydım!”
28. “Yazıklar olsun bana, keşke falanı, dost edinmeseydim!”
29. “Yemin olsun, Kur’an bana geldikten sonra, (şeytan,) beni ondan saptırdı.
Zaten şeytan, insanı, yardımcısız bırakıverir.”
30. Peygamber (Hz. Muhammed), “Ey Rabbim! Halkım (olan, Mekkeli
Putperestler), şu Kur’an’ı, *terk edilmiş bir şey haline getirdi” dedi.
31. İşte her peygamberin karşısına, bunun gibi, günaha batmış kişiler
2
içinden, bir düşman çıkardık . Ama yol gösterici ve yardımcı olarak,
rabbin yeterlidir.
32. İnkar eden (Mekkeli)ler, "Kur’an ona, bütünüyle, bir seferde indirilseydi
ya!" dediler. Oysa biz, onu, senin kalbine iyice yerleştirmek için, böyle
3
yaptık ve onu (Kur’an’ı), uygun aralıklarla, parça parça gönderdik.
33. Onlar sana, hiçbir örnek getirmezler ki; (buna karşılık) sana gerçeği ve
en güzel açıklamayı, getirmiş olmayalım.
34. Yüzüstü, cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar, konumları
itibariyle, daha kötü; tuttukları yol itibariyle, daha sapıktır.
35. Yemin olsun biz, Musa’ya, Kitab’ı (Tevrat’ın bir kısmını) verdik ve
kardeşi Harun’u da, ona yardımcı kıldık.
36. Onlara (Musa ve Harun’a), “Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa (Firavun
ve adamlarına) gidin” dedik. Nihayet o halkı, (yere) yıkıp yok ettik.
37. Nuh halkını da, peygamberleri yalanladıkları vakit, suda boğduk.
Onları, insanlara bir ibret yaptık ve zalimlere, üzüntü dolu bir azap
hazırladık.
2. Hz Muhammed(sas) için, bahsedilen bu düşman, Ebu Cehil ya da Ebu Leheb olabilir.
3 . Ayetin son kısmı, “Biz Kur’an’ı, senin kalbine yerleştirmek için; onu, kısım kısım indirdik ve ağır
ağır okuduk” şeklinde de tercüme edilebilir.